
Esas No: 2014/4879
Karar No: 2015/949
Nitelikli kasten öldürme suçu - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/4879 Esas 2015/949 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2014/4879 E. , 2015/949 K.
"İçtihat Metni"
Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ TARİHİ : 10/04/2011
l-a).....’nun CMK’nun 237. maddesi uyarınca davaya katılmaya ve hükmü temyize hakkı olmadığından yetkilisinin,
b)Türkiye Cumhuriyeti ..... vekilinin yargılama aşamasında usulüne uygun şekilde katılma talebinde bulunarak katılan sıfatını almaması nedeniyle hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, temyiz taleplerinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı,
c)Katılanlar ... ve .... vekilinin yetkisi olmadığından duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca,
REDDİNE karar verilmiştir.
2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... maktüle .... yönelik nitelikli kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliğini tayin, haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma kararına uyularak verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde haksız tahrike, katılanlar ... ve ... vekilinin suç vasfına, haksız tahrike yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de temyize tabi bulunan hükmün, üyeler .. ... ve .. ....’ın TCK"nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indiriminin daha fazla uygulanması gerektiği yolundaki karşı oyları ile oyçokluğuyla, tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 25/02/2015 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ile maktülenin evli olup iki çocuklarının bulunduğu, maktülenin psikolojik sorunlarının olması telefonda başkalarıyla konuşması ve sanığın cebinden zaman zaman habersizce para alması gibi nedenlerle aralarında geçimsizlik başladığı, geçimsizliğin sonunda sanığın 2007 yılında boşanma davası açtığı, ancak davanının kabul edilmeyerek Mahkemenin ayrılığa hükmederek çocukların velayetinin maktüleye verildiği, sanıkla maktülenin ayrı yaşamaya başladıkları, sanığın maktüleye ayrı bir ev tuttuğu kirasını kendisinin karşıladığı, çocukları ile görüşmesi noktasında mahkemenin şahsi münasebete karar verdiği, ancak çocukları ile görüşme yapmak için çıkartılan zorluk nedeniyle her defasında icra marifetiyle çocuklarıyla görüşebildiği, sanığın velayetin alınması için dava açtığı, bu davada verilen raporda, maktülede bipolar bozukluk olduğunun belirtildiği, Mahkemenin bu rapora dayalı olarak velayeti sanığa verdiği, maktüleyle çocuklarının görüşmesi noktasında şahsi münasebet tesis ettiği, sanığın çocuklarla görüşmede bir zorluk çıkartmadığı ancak kaynı olan Hasan"dan her defasında çocukları alıp götürmesini ve geri getirmesini istediği, birinde şahsi münasebet tesisi ile ilgili saatlere uyulmadığı, sanığın bu durumu polise bildirerek polis marifetiyle çocuklarını aldığı, sanık tarafından kiralanan evde oturan maktülenin değişik erkekleri eve aldığı, komşuların cinsel ilişki seslerinden rahatsız olup polisi aradıkları, sanığa da bu konuda bilgi verip rahatsız olduklarını aktardıkları maktülenin .... isimli sevgilisi ile otele gittiği, otelde çocuklarının da bulunduğu, otelde ..... isimli kişi ile ilişkisi sırasında, maktülenin oğlunun beyanına göre "g...sok" şeklinde söz söylediği, maktülenin çocuklarının duyabileceği şekilde ilişkiye girdiği, sanığın değişik zamanlarda maktülenin hakaretlerine maruz kaldığı, sanığın zamana yayılan bu tahriklerden kaynaklanan nedenle ayrı yaşadığı eşini öldürdüğü, olayda, 18 ila 24 yıl arasında hapis cezasını öngören TCK"nun 29. maddesi uygulanırken daha fazla indirim yapılması yerine, 22 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, çoğunluğun hükmün onanması gerektiğine ilişkin düşüncesine katılmıyoruz.
25/02/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... .... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ..... müdafiileri Avukatlar ... ... ve .... ..... yokluklarında 26/02/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.