11. Ceza Dairesi 2016/1772 E. , 2017/9303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ... ve ... haklarında 2006 ve 2007
Takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından dolayı ayrı ayrı :Braatlerine2-Sanık ..hakkında 2006, 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleyip kullanmak suçundan dolayı mahkumiyet
I-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek" suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-)Sanık ... hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak;
1-)Sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek" suçlarından açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespitinin yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-) Kabule göre de;
a-)Sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek" suçlarından kamu davası açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi veya kullanılması durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için hem kullanmaktan hem de düzenlemekten ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tek suçtan hüküm kurulması,
b-)Kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.