Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2223
Karar No: 2020/59
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2223 Esas 2020/59 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/2223 E.  ,  2020/59 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    K A R A R

    A)Davacı İstemi:
    Davacı vekili; davacının 23/05/1988–05/10/1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı işveren, şirketin kayıtlarında davacının yanında çalıştığını gösteren belgelerin aradan 30 yıla yakın bir süre geçmesi sebebiyle bulunamadığını, davacının tespitini talep ettiği sürelerin üzerinden 5 yıllık süreyi aşan bir süre geçtiğinden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Feri Müdahil Kurum, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının söz konusu işyerinde 01/06/1988 ile 05/10/1991 tarihleri arasında çeşitli tarihlerde kesintisiz olarak çalıştığının görüldüğünü, bu tür hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiğini, resen araştırma yapılması ve özel bir duyarlılık ile özenle araştırılması gerektiğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk derece mahkemesince; davacının davasının kabulüne, davacının 11204 sicil numaralı işyerinde 23/05/1988-05/10/1991 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine, sigorta başlangıç tarihinin 23/05/1988 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince; Bursa 6. İş Mahkemesi"nin 24/04/2018 tarih ve 2017/210 Esas, 2018/280 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının, davalı şirkete ait 11204 sicil numaralı işyerinde 23/05/1988-05/10/1991 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının ve malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 14/07/1989 tarihi olduğunun, bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar vermiştir.
    E)Temyiz:
    Feri Müdahil Kurum vekili: Kurumun yazılı kayıtları karşısında, davacının iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerekirken sadece tanık beyanları ile yetinilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin dolduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava, 23/05/1988–05/10/1991 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmakla, Bölge Adliye Mahkemesince kararın HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın esasına ilişkin olarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda; 14.07.1971 doğumlu davacının 11204 sicil numaralı “su ürünleri imali” mahiyetli işyerinden 01.06.1988- 05.10.1991 tarihleri arasında kısmi bildirimleri olduğu, işyerinin 04.10.1987 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, davacının davalı işyerinde 23/05/1988 tarihinde, 01/04/1989 tarihinde ve 01/10/1990 tarihinde işe başladığına dair Kurum kayıtlarına intikal eden işe giriş bildirgelerinin bulunduğu, ihtilaf konusu döneme ait dönem bordrolarının getirildiği, bir kısım bordro tanıklarının dinlendiği, ancak dinlenen bordro tanıklarının ihtilaf konusu sürenin tamamında çalışması bulunan tanıklardan seçilmediği; davacı, 18 yaşından küçük olduğu halde öğrenimine devam edip etmediğinin araştırılmadığı, davacı tanığı ...’ın davalı işyerinin sezonluk bir işyeri olduğuna dair beyanı bulunduğu halde, işin sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığının eksiksiz bir şekilde ortaya konulmadığı, davacının ne iş yaptığının açıkca belirlenmediği anlaşılmakla eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının eğitim ve öğrenim durumunu araştırmak, öğrenimine devam edip etmediğini ortaya koymak, celbedilmiş olan ihtilaflı dönem bordrolardan tespit edilecek başkaca bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, vergi dairesi, emniyet ve muhtarlık marifetiyle araştırma yapılarak, işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları, yoksa işyeri sahipleri tespit edilerek, çalışmanın niteliği, gerçek bir çalışma olup olmadığı, davacının işyerinde ne iş yapıldığı, davacının sezonluk veya tam süreli mi çalıştığı yönünde beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O halde Feri Müdahil SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    G) SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine 13/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi