21. Hukuk Dairesi 2015/9087 E. , 2015/13904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverene bağlı 01/10/1991 tarihinde 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01.10.1991 tarihinde bir gün süre ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davalılardan şirket aleyhine açmış olduğu başlangıç tespit istemli davasının husumet yokluğu sebebiyle reddine, davacının davalı ... aleyhine açmış olduğu başlangıç tespit istemli davasının kabulüne, bu itibarla 01/10/1991 tarihinin davacının sigortalılığının başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına ... sicil numaralı davalı işyerinden verilen 01.10.1991 tarihli işe giriş bildirgesi olduğu, 01.10.1991 başlangıç tarihli sigorta işe giriş bildirgesindeki fotoğrafın ve bildirgede davacı adına atılı imzanın davacıya ait olduğuna dair grafoloji uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, davalı işverene ait... sicil numaralı işyerine ait dönem bordrolarının getirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu
-nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, davalı işverene ait ... sicil numaralı işyerinin hangi tarihlerde yasa kapsamında olduğu sorulmadan, ihtilaflı dönem bordrolarının getirtilmeden, bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyerinin hangi tarihlerde yasa kapsamında olduğunu ve davacının sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğunu davalı kurumdan sormak, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bu bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davalı işveren tarafından davacının çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesi verildiği halde davalı işverence davacının bir günlük hizmetine ilişkin bildirimi yapılmadığından ve buna karşılık gelen primi yatırılmadığından davalı işveren aleyhine de hüküm kurulması gerekirken davalı işveren yönünden davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davacı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı"ya iadesine
16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.