3. Hukuk Dairesi 2017/1036 E. , 2018/11309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 23/06/2014, 24/06/2015, 25/06/2014 ve 08/07/2014 tarihlerinde ilgili adresteki işyeri için ödeme ve kapora şerhli olarak davalının banka hesabına toplam 120.000,00 TL havale ettiğini, ancak söz konusu işyerinin kendisine satışı yapılmadığı gibi, davalı tarafça alınan 120.000 TL"lik bedelin de tarafına ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında ... 9.İcra Dairesi’nin 2015/1812 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını,itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile lehine %20 tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı,davacıyı tanımadığını, maliki olduğu taşınmaz ile ilgili olarak da davacı ile herhangi bir anlaşma, görüşme yapmadığını, davacının müvekkilinin dolandırılmasına yardımcı olduğunu ve maliki olduğu taşınmazın 3.kişilere vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle devrinde rol oynadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;davanın kısmen kabulüne,... 9.İcra Dairesi’nin 2015/1812 sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline,takibin 120.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden istemin reddine;alacak likit olduğundan asıl alacak olan 120.000,00 TL üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak,karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 13. maddesinde’’
(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."" düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece,davalı lehine davanın reddedilen kısmı olan 6.835,07 TL üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca maktu 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken,davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
3-Yine,davanın red ve kabul oranına göre yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekirken,bu husus gözetilmeden yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükme 7.bent olarak ‘’Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan maktu 1.800,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine’’ifadelerinin yazılmasına,üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine 5. bent olarak ‘’Davacı tarafından yapılan 54,00 TL tebligat, 36,75 TL müzekkere gideri toplamından oluşan 90,75 TL yargılama giderinin 85,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,bakiye 5,45 TL’sinin ise davacı üzerinde bırakılmasına’’ ifadelerinin yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.