1. Ceza Dairesi 2014/4600 E. , 2015/997 K.
"İçtihat Metni"Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanık .... kasten öldürme ve 6136 sayılı yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin suçun sübutuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A)- Sanık ..... hakkında kasten öldürme ve 6136 sayılı yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) – Sanık ... .... hakkında nitelikli kasten öldürme ve sanık .... ..... hakkında nitelikli kasten öldürmeye yardım suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanarak sanığın mahkumiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir.
Somut olayda sanık .... .... sanık ..... ile olan ilişkisi dışında, maktulün öldürülmesine maddi veya manevi yardım sayılabilecek bir eyleminin tespit edilmediği, sanık ... .... .... ile olay öncesi ve sonrasındaki irtibatı, olay yerindeki kayıtsız davranışları ile başka nedenlerle oluşma veya sirayet ihtimali tamamen ortadan kalkmayan el svabındaki atış artığının sanığın eyleme katıldığı iddiasını kuvvetli bir ihtimalden öteye geçiremediği, kuvvetli de olsa, ihtimale dayalı olarak mahkumiyet kararı verilmesi mümkün olmadığından, ... .... ve .... .... babalarını kasten öldürme ve bu suça yardım suçunu işledikleri hususunun, her türlü kuşkudan uzak, yasal ve yeterli delillerle kanıtlanamadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, re"sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, bozma sebebi gözetilerek sanıklar ..... ile ....."ın ayrı ayrı TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu yada hükümlü değillerse derhal salıverilmeleri için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 25/02/2015 gününde Üyeler ... ... ... ve ... ... ... sanık ... ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği yönündeki muhalefetleri ile oyçokluğu ile, diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
Tüm dosya kapsamına, olayın oluş biçimine,hayatın olağan akışına ve mahkemenin kabul ile ayrıntılı gerekçelerinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sanık...... hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bu yöndeki bozma kararına katılamıyoruz.25/02/2015
25/02/2015 gününde verilen iş bu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... .... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ......, .. ... ... müdafiileri Avukat ... ..., Av. ... .... yokluğunda 26/02/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.