3. Hukuk Dairesi 2018/6782 E. , 2018/11327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının sürekli alkol aldığını, şiddet içeren davranışlarda bulunduğunu, müşterek evi terk ettiğini, kendisinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılmadığını, ayrı yaşamda haklı olduğunu belirterek, kendisi için aylık 600,00 TL ve müşterek çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının kendisini evden kovduğunu, açtığı boşanma davalarından vazgeçtiğini, davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının ayrı yaşamada haklı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının ayrı yaşamasını haklı kılacak hususları ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının kendisi için talep etmiş olduğu önlem nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 06.07.2017 gün ve 2017/9749 E. 2017/11172 K. Sayılı ilamı ile, "somut olayda davacının ayrı yaşamda haklı olduğu kabul edilerek, davacı kadın için uygun miktar nafakaya hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 16/11/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 500,00 TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine (davalı tarafından dava tarihi olan 16/11/2015 tarihinden sonra davacıya gönderilmiş olan paralar ile tekerrür oluşturmamak kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine; karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı incelendiğinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T."nin 9. maddesinde,
""MADDE 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
(2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez."" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, davada kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına kısmen kabulüne karar verilen yıllık nafaka miktarı üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 3.bent olarak "3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.