Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5250
Karar No: 2010/5651
Karar Tarihi: 25.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5250 Esas 2010/5651 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5250 E.  ,  2010/5651 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil


    ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.04.2009 gün ve 163/128 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, tarafların miras bırakanları ...’dan intikal eden 146 ada 14, 15, 18, 21 ; 147 ada 1 ve 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalıların yakın miras bırakanları ...adına tespit edildiğini açıklayarak, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiş; bilahare 146 ada 14 parsel bakımından açılan davadan vazgeçildiğini bildirmiştir.
    Davalılar vekili, dip miras bırakandan intikal eden taşınmazların 14.2.1994 günlü sözleşme ile taksim edildiğini, taksim sözleşmesi uyarınca hisselerine bırakılan taşınmaz bölümlerinin davacıların zilyetliğinde olduğunu ve bir kısım taşınmazlardaki payların bir kısım davalıya devredildiğini açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 14 parsel hakkında açılan davanın vazgeçme nedeniyle, diğer parseller hakkında açılan davanın ise sübut bulmadığından reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, 12.11.2008 tarihli keşif tutanağına alınan imzalı beyanında 146 ada 14 parsele ilişkin sehven açılan davadan vazgeçildiğini açıkladığına ve buna ilişkin davanın vazgeçme nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığına göre, 146 ada 14 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA.
    Davacılar vekilinin diğer parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya arasındaki mirasçılık belgelerine göre; miras bırakan ... 1.9.1993 tarihinde ölmüş, geride çocukları davacılar ... ve ... ile davalıların yakın miras bırakanları 30.1.2004 tarihinde ölen ...ile dava dışı Satı ve Hatem kalmıştır. Dava konusu 308,80 m2 yüzölçümlü 146 ada 15 ve dava dışı bir kısım parsel 1937/ 450 tahrir sayılı vergi kaydına istinaden bütün halde vergi kayıt maliki Haydar oğlu İsa’dan intikalen 1950 yılında ölümüyle mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında taksim ve ifraz üzerine 15 parselin davalıların anneleri olan Satı Kaygusuz’a düştüğü, onun da kocası Haydar Kaygusuz’a bağışladığı belirtilmek suretiyle; 4348,84 m2 yüzölçüme sahip 146 ada 18 parsel 1937/473 tahrir ve İsmail adına kayıtlı vergi kaydına istinaden zilyetliğinde iken oğlu Haydar’a bağışladığı gerekçesiyle; 2441,30 m2 yüzölçümlü 146 ada 21 parsel ise senetsizden ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliği nedeniyle 24.4.2001 tarihinde davalıların yakın miras bırakanı ...adına tespitle, itirazsız 18.10.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Niza konusu 147 ada 1 ve 148 ada 1 parseller ise, yine dip miras bırakan İsmail’in 1937/ 599 tahrir numaralı vergi kaydına istinaden zilyetliğinde iken ölümü üzerine mirasçıları arasında yapılan taksim üzerine oğlu Haydar Kaygusuz’a bırakıldığı belirtilmek suretiyle sırasıyla 706,30 m2 ve 8687,73 m2 yüzölçümleriyle 5.6.2000 tarihinde tespitle, itirazsız 18.10.2001 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacılar, uyuşmazlık konusu taşınmazların miras bırakanları-babaları ...’dan intikal ettiğini açıklayarak, kadastrodan önceki nedene dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, yakın miras bırakanları 2004 yılında ölen Haydar Kaygusuz’un babası-dedelerinden intikal eden taşınmazların 14.2.1994 tarihli sözleşme ile taksim edildiğini ve nizalı taşınmaz bölümlerinin yakın miras bırakanlarına kaldığını savunmuştur. Miras bırakan ...’un ölüm tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Uyuşmazlık konusu parsellerin taksim edildiği davalılar tarafından savunulduğuna göre, bu hususun yine davalılar tarafından kanıtlanması gerekir. Dava konusu taşınmazlar öncesi itibariyle tapusuz yerlerden olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/1 maddesi gereğince taksim her türlü delille kanıtlanabilir. Dosya arasında bulunan ve davalıların dayandığı 14.2.1994 tarihli senet başlıklı taksim sözleşmesinde mirasçılardan-davacı ...’nün ismi yazılı olduğu halde imzası bulunmamaktadır. Bu haliyle sözleşmeye katılmadığı anlaşılmaktadır. TMK.nun 676.maddesine göre mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Ancak böyle bir sözleşmeye bütün mirasçıların birlikte katılmaları gerekir. Davacı ...’nün katılmadığı miras taksim sözleşmesi hükümsüzdür.
    Öte yandan; dava dışı Hazine adına tespit edilen 177 ada 67, 68 ve 69 sayılı parsellerin miras bırakanları ...’dan intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla bir kısım mirasçının tespite itirazı üzerine, tescillerine dayanak hüküm dosyası Çorum Kadastro Mahkemesinin 2005/ 19 Esas ve 219 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 12.10.2005 tarihinde verilen ve yasa yollarından geçerek 13.9.2006 tarihinde kesinleşen hükümle de, tespitlerin iptaline ve tespite itiraz edenlerin miras bırakanı ... terekesinin usule uygun ve geçerli şekilde taksim edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, tespitine itiraz olunan parsellerin tüm mirasçılar adına tesciline karar verildiği de anlaşılmaktadır. Bu durumda gerek yapılan inceleme, gerekse miras bırakandan kalan dava dışı bir kısım parselin hüküm dosyasında belirlenen olgu karşısında taksim savunmasının kanıtlandığından söz etmek mümkün bulunmamaktadır.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu mahalde yapılan keşif ve dinlenen taraf tanıklarının beyanlarına göre uyuşmazlığa konu 146 ada 18, 21 ve 147 ada 1 sayılı parsellerin tarafların miras bırakanı ...’dan intikal eden yerlerden olduğu ihtilaf konusu değildir. Mahkemece, miras bırakandan kaldığı belirlenen ve usule uygun ve geçerli şekilde taksimi kanıtlanamayan 146 ada 18, 21 ve 147 ada 1 sayılı parsellere ilişkin davanın kabulü ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Ne var ki; uyuşmazlık konusu 146 ada 15 parselin gerek kadastro tutanağındaki açıklamalar gerekse davalı tanıklarının bu parselin davalıların yakın miras bırakanı ...tarafından 3. kişiden satın alındığına ilişkin açıklamaları; yine niza konusu 148 ada 1 parselin öncesi itibariyle dip miras bırakan İsmail’e aitken 3.kişiye satıldığı, davalıların yakın miras bırakanı Haydar’ın bilahare satın aldığı hususundaki davalı tanıklarının ifadeleri ile ortak miras bırakandan kaldığı şeklindeki davacı tanıklarının beyanları arasında da çelişki bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, mahallinde yeniden keşif icrasıyla usule uygun şekilde çağrılacak yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından davaya konu 146 ada 15 ve 148 ada 1 sayılı parsellerin öncesi itibariyle kime ait bulunduğu, tarafların ortak miras bırakanlarından intikal eden yerlerden olup olmadığı hususunun sorulup belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HUMK.nun 265. maddesi gereğince çelişkinin giderilmeye çalışılması ve sonucuna göre niza konusu 146 ada 15 ve 148 ada 1 sayılı parseller bakımından hüküm kurulması gerekir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün buna ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi