Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/582
Karar No: 2017/6033

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/582 Esas 2017/6033 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/582 E.  ,  2017/6033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro çalışmaları sırasında ... kasabası, ... 139 ada 89 parsel 19662 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına, 102 parsel 3685 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına, 130 parsel 7372,97 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına, 134 parsel 27034 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
    Davacı dava dilekçesinde özetle; 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ... kasabası, ...ndeki kendi zilyet ve tasarrufu altında bulunan 18000 m2"lik taşınmazının bir kısmının 139 adada davalı kişiler adına, bir kısmının ise ... adına tespit edildiğini ileri sürerek, tespitin iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, 139 ada 89, 102, 134 ve 130 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, 139 ada 89 parsel de (A), 139 ada 102 parsel de (B), 130 parselde (C), 134 parselde (D) harfi ile gösterilen yerlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu ve 2/B uygulaması 6831 sayılı Kanuna göre 1988 yılında yapılmış, 05.04.1988’de ilan edilerek kesinleşmiştir.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; fen bilirkişisinin 28/05/2009 tarihli ek rapor ve krokisinde taşınmazların bir kısmının ... beldesi bir kısmının ise ... kadastro alanı içinde kaldığı belirtildiği halde ... ... kadastro tutanak ve haritalarının getirtilmediği, taşınmazların tahdide göre konumlarının tam olarak belirlenmediği anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan ... ve zilyetlik araştırması da da yeterli olmayıp, taşınmazınların evveliyatının ... olup olmadığı hususunda en eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafları ile taşınmazlar üzerindeki kullanım durumunun belirlenmesi için tespit tarihinden geriye doğru 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları incelettirilmemiş, bilirkişilerden taşınmazların hava fotoğrafındaki durumları gösterir rapor alınmamıştır.
    Bu nedenle mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan ... beldesi ve ... köyüne ilişkin tüm tahdit evrakları (işe başlama, çalışma, askı ilan tutanakları ile tahdit haritaları), dosyaya getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir
    harita mühendisinden olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte kesinleşen ... tahditi, varsa aplikasyon ve 2. madde ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin ... tahdit haritaları ve tutanakları ile her iki köye ilişkin tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 ... tahdit sınır (...) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların her iki köydeki tahdit haritalarına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazlar tahdit içinde kalmıyor ise o takdirde, en eski eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve tespit tarihinden geriye doğru 15-20 yıl ömcesine ait hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen hava fotoğrafları ve amenajman planı bulundukları yerlerden getirtilerek çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazların üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen, ... ve ziraat bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin olarak 15-20 yıl öncesine yait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları, topografik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunuyla değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım
    arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Ayrıca 139 ada 102 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından parsel hakkındaki kadastro tespit tutanak ve eklerinin olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmemiş olması ve davanın kısmen kabulü sebebiyle çekişmeli taşınmazların davacıya verilen kısımları dışında kalan bölümleri yönünden de hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi