16. Hukuk Dairesi 2015/8927 E. , 2017/7427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 48, 58, 59, 110, 111, 139 ada 142, 127 ada 84 ve 353 parsel sayılı sırasıyla 12.463.26, 21.200.11, 21.182.89, 11.156.27, 9.962.27, 24.034.72, 25.091.08 ve 20.794,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 100 dönüm norm sınırının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacıların taşınmaz üzerindeki bağımsız zilyetliği tespite kadar 20 yıla ulaşmış olsa bile Hazine"nin tapu kaydı kapsamındaki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğine değer verilmesi mümkün olmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan çekişmeli 141 ada 48, 58, 59, 110 , 111, 139 ada 142, 127 ada 84 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 127 ada 353 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmaz, muris ..."e ait iken 1978 yılında davacı ve dava dışı- torunlarına bağışladığı ancak ... adına belgesizden tespit edilen taşınmaz miktarının 100 dönümü geçtiğinden bahisle Hazine adına tespit edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın muris ..."e ait iken ölümü ile mirasçıları arasında paylaşım sonucu davacılar ... ve ..."a isabet ettiği ancak davacı ... ve ... ve bayileri adına belgesizden tescil edilen taşınmazların yüzölçümünün 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince 100 dönüm norm sınırını geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı ..."ın babası..."in sağ olup ..."ın mirasçı olmadığı göz önüne alındığında ... terekesinin nasıl taksim edildiği, tutanakların edinme sebebi bölümünde belirtildiği üzere ... tarafından sağlığında torunlarına bağış yapılıp yapılmadığı, çekişmeli taşınmazlarda kimin ne sıfatla ne kadar süredir zilyet olduğu hususlarındaki yerel ve tespit bilirkişilerinin soyut beyanlarına itibar edilerek karar verilmiş olması sebepleriyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla ve ne suretle kullanıldığı, davacıların dedeleri ... tarafından sağlığında bağışlanıp zilyetliğin devredilip devredilmediği ya da ölüm gününden sonra terekesinin taksim olup olmadığı, taşınmazların kime kaldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu, çekişmeli parsellerden hangisinde kimin yararına zilyetlik yoluyla edinme koşullarının oluştuğu hususları duruksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çekişmeli taşınmazların davacılara intikal ettiği ve davacıların 20 yıllık bağımsız zilyetliklerinin tespiti halinde davacıların kendi adlarına belgesiz zilyetlikten tespit edilen taşınmaz miktarı araştırılarak norm sınırının 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince kuru arazide 100 dönüm olduğu göz önüne alınarak, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın, doğrudan muris ... adına belgesiz zilyetlikten tespit edilen miktar dikkate alınarak karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.