21. Hukuk Dairesi 2019/5755 E. , 2020/69 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Asıl ve birleşen davalar bakımından; Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, 1.1998.424,14 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar vekilince duruşmasız, davalı vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14/01/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat...ve davacılar ... ve ... ile vekilleri Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacılar ..., ... ile Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacı kazalının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl dava dosyasında talep edilen iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat isteminin kabulüne, tedavi ve yol gideri ile ilgili istemler atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2010/1258 Esas sayılı dava dosyası açısından bakıcı giderine yönelik tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen 2016/901 Esas sayılı dava dosyası yönünden ise davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından ilk derece mahkemesince 21/11/2016 tarihinde verilen ilk karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce başvuruların esastan reddine dair verilen kararın yine taraflarca temyiz edilmesi üzerine anılan bölge adliye mahkemesi kararının Dairemiz’in 10/12/2018 tarih, 2017/4369 Esas, 2018/9096 Karar sayılı ilamı ile manevi tazminat istemleri yönünden onanmasına, davacı kazalının Kurum"a bildirilen ücretinin gerçek ücret olduğunun dikkate alınması, işyerinde süreklilik arz eden fazla mesai ve işveren tarafından işçilere yemek verilmesi uygulamasının söz konusu olup olmadığının değerlendirilmesi, bilinen dönemi hükme esas alınan bilirkişi hesap raporu tarihindeki verilere göre belirleyip davacı kazalının maddi zararının yeniden hesaplatılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karşın Dairemiz’ce bozulmasına karar verilen ilk kararı ile aynı yönde karar verildiği anlaşılmaktadır.
2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/03/2002 tarih ve 1/119-135 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyulması ile Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma yükümlüğü doğar. Bu ilke usul kanununun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtayın bozma kararına uymuş olan Mahkemenin, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmü tesis etme zorunluluğu vardır.
Somut olayda bozma ilamından sonra alınan 29/05/2019 tarihli bilirkişi hesap raporun bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda hesaplama yapan ve davacının iş göremezlik dönemi zararını 966.426,50 TL olarak hesaplayan ihtimaline göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Dairemiz"in 10/12/2018 tarih, 2017/4369 Esas, 2018/9096 Karar sayılı ilamında manevi tazminat istemlerine ilişkin hükümler yönünden onama kararı verildiği dikkate alındığında, mahkemece “manevi tazminat istemlerine ilişkin hükümler onanarak ferileri ile birlikte kesinleştiğinden bu konuda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına” karar vermek gerekirken, yazılı şekilde bu konuda yeniden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma Avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılar yükletilmesine,
14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.