Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/183
Karar No: 2021/1832
Karar Tarihi: 29.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/183 Esas 2021/1832 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/183 E.  ,  2021/1832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında; mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ..."ın 1356 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava dışı kızı ..."in eşi davalı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın satma ihtiyacının olduğunu, kendisinin de alım gücünün bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasbırakanın taşınmaz satmayı gerektirecek acil bir ihtiyacının olmadığı, satıştan sonra yaşam tarzında değişiklik olmadığı, davalının satın alabilecek maddi gücünün bulunmadığı, temlikten sonra da taşınmazın mirasbırakan tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından duruşmalı olarak davalıya yemin teklif edilerek, davacıların davayı ispatlayamadıkları gerekçesiyle başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu mirasbırakan ..."ın 30.10.2016 tarihinde ölümü ile geriye davacı kızları ... ve ..., dava dışı çocukları ... ile ..."ın kaldığı, davalı ..."in ..."in eşi olduğu, mirasbırakanın dava konusu 1356 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazını 06.03.2006 tarihinde satış suretiyle davalı damadı ..."e temlik ettiği, taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın davalı tarafından yapıldığının keşif zaptına göre davacıların kabulünde olduğu, geri çevirme ile getirtilen kayıtlardan mirasbırakanın dava konusu edilmeyen 1218 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını 13.04.2015 tarihinde dava dışı oğlu ..."a hibe ettiği, mirasbırakan adına 369 parselde 4/16 pay, 89 parselde 1/2 pay ve 598 parselde 5/16 payın kayıtlı olduğu sabittir.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
    Somut olayda; tanık beyanlarından, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak davalıya temlik etmek için üzerine ev yapmasına izin verdiği bu eve elektrik ve su aboneliği alınacağı zamanda satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın iradesinin mirastan mal kaçırmak olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi