3. Hukuk Dairesi 2017/3907 E. , 2018/11486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket ile aralarında 15/01/2005 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, davalının kiralanana gelen suyu kesmesi nedeniyle kiralananın çalıştırılamadığı için sözleşmenin fiilen sona erdiğini ancak davalının ... 16.icra Müdürlüğünün 2013/9470 E. Sayılı dosyası üzerinden aleyhine icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, icra takibinin dayanağının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/72 D.İş sayılı dosyasından alınan rapor olduğunu, kira sözleşmesinin devamı boyunca davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ve yapılan icra takibinin mesnedi bulunmadığını bildirerek, ... 16. İcra Müdürlüğünün 2013/9470 E sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının ağır kusurlu kötü niyetli olması nedeniyle %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ... Mah. ... köyü No:33 ... adresinde faaliyet gösterdiğini ve yetkili mahkemenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirerek, yetki itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu hüküm altına alan HMK"nun 6.maddesi hükmü ile aynı kanunun 10.maddesinde yer alan, sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceğine ilişkin düzenleme ve mevcut işletme/fabrika kiralama sözleşmesinde ihtilaf halinde ... Mahkemesinin taraflarca yetkili kılınması nedeniyle HMK"nun 17.maddesine nazaran, davalının yetki itirazı HMK"nun 119-7.maddesi uyarınca yerinde görülerek yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6.maddesi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”, uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir" hükmünü ,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, İİK m. 72./son "menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." hükmünü ihtiva etmektedir.
Somut olayda; davaya konu 15.01.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde yetkili mahkemenin ... veya ... Mahkemeleri ve icra daireleri olarak kararlaştırıldığı, davaya konu olan icra takibi ..."de başlatılmış olduğu bu takibin borçlusu tarafından ise İİK m. 72"ye dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti için bu dava açılmıştır. Buna göre davaya konu olan icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi bu davaya bakmakla yekili olduğundan mahkemece yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.