Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22713
Karar No: 2017/3407
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22713 Esas 2017/3407 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/22713 E.  ,  2017/3407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı-davalı ve davalı-davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl dava, el atmanın önlenmesi, birleştirilen dava geçit hakkı kurulması isteklerine ilişkindir.
    Davacı-karşı davalı, ... apartmanının maliki bulunduğu 8 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından izin alınmadan ve rızaları dışında merdiven inşa edildiğini, merdivenin imar planında yer almadığını ve taşınmazlarına tecavüzlü olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve yapının kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
    Davalı-davacı, her iki yapının da aynı müteahhit tarafından inşa edildiğini, tecavüzlü olduğu iddia edilen alanın kat maliklerinin ortak kullanımında olduğunu, ayrıca dava konusu alanın mimari projede yer aldığını belirterek davanın reddini savunmuş; birleştirilen davasında ise; merdivenli, yaya yolunun bulunduğu 8 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 11 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl ve birleştirilen davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 35. maddesinde düzenlendiği üzere apartman yöneticisinin görevleri arasında “kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi ve ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, bakımı ve onarımı" yer almakta olup, kat malikleri kurulunun verdiği yetkiye dayalı olarak yöneticinin dava açabileceğinde kuşku yoktur.
    Somut olayda, asıl davada 15.02.2012 günü yapılan kat malikleri kurulu toplantısında davalı apartman yöneticiliği aleyhine, dava açması için yönetici ...’ya yetki verildiği, ...’nın tayin ettiği vekil tarafından davanın açıldığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan merdivenin fiilen davalı taşınmazın tüm kat malikleri tarafından kulanıldığı anlaşılmaktadır.
    Özellikle, asıl dava elatmanın önlenmesine yönelik olup tapu iptali ve tescil davası gibi doğrudan kat maliklerinin mülkiyet hakkını ilgilendiren bir dava olmadığı gözetildiğinde, taşınmazın amacına uygun olarak kullanılması ve korunması için kat malikleri yararına olan hususlarda gerekli tedbirleri almakla görevli olan site yönetimine karşı açılan bu tür davalarda da kat malikleri adına temsilci sıfatı ile hareket edebileceği ve bunun için sitenin tüzel kişiliğinin bulunmasının da gerekmediğinin kabulü gerekir.
    Bu durumda; davalı site yönetiminin kat maliklerini temsilen eldeki davada taraf ehliyeti bulunduğundan husumetin site yönetimine yöneltilmesi doğrudur.
    Hal böyle olunca, asıl davada işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Asıl davada davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,
    Birleştirilen davada davacı vekilinin temyizine gelince;
    Birleştirilen davada; davacı taşınmazı lehine davalı taşınmazı aleyhine geçit hakkı kurulması istemi, mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı bulunan haklar arasındadır. Davacı apartman yönetiminin, kat maliklerinin mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı bir davayı açma yetkisi ve görevi olmadığı gözetilerek geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davada, leh ve aleyhine geçit hakkı kurulacak taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almaları zorunludur. Açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğrudur.
    Birleştirilen davada davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi