17. Ceza Dairesi 2018/284 E. , 2018/8983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıkların, atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİ, ancak;
1-Sanıklar ... ve ..."nın, müştekilerin ikametgahına giderek, kendilerini pazarlamacı olarak tanıttıktan sonra buzdolabı, çamaşır makinası kazandıklarını söyleyerek müştekileri ikna edip eve girdikleri, evin içinde bulundukları sırada müşteki ..."ın sanıklar ... ve ..."e ikramlık hazırlamak amacı ile evin mutfağına gittiği, müşteki Sabriye"nin sanıklardan ... olarak teşhis ettiği kişinin yanına geldiğini, kısa bir süre sonra kendisine ne olduğunu anlayamadığı bir şey yapıldığı için yere yığıldığını hatırladığını, kendine geldiğinde kolundaki bilezik ve boynundaki kurdeleye bağlı altınların olmadığını fark ettiğini, ancak sanıkların evde olmadığını gördüğünü beyan ettiği, mahkeme huzurunda dinlenen tanık ..., yanına gelerek kendisinden yardım isteyen ..."nin çok bitkin olduğunu, eve geldiklerinde diğer müşteki ..."i yarı baygın bulduğunun anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK. nun 148/3 maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 149/1-c,d,h maddesinde tanımlanan yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları tartışma ve değerlendirmenin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Başka suçtan Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmayan sanık ..."nın son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
3-Sanıkların eyleminin hırsızlık suçu olarak vasıflandırılması halinde; sanıkların müştekilere ait eve rıza dahilinde girerek buzdolabı ve çamaşır makinası kazandıkları iddiası ile basit dolandırıcılık sureti ile paralarını almaya teşebbüs ve müştekilerin altınlarının çalınması eylemlerini işledikleri anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesine göre ""İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır"" maddesi nazara aalındığında, sanıkların, müştekilere karşı işledikleri eylemlerin araya zaman fasılası girmeden, kasıt yenilenmeden gerçekleştirilmesi karşısında; TCK"nın 157/1 ve 142/2-b yasa maddelerinde yer alan suçları oluştuğu, suça vasıf tayin edilirken TCK"nın 44. maddesi gereğince eylem bütünlüğü içinde en ağır nitelikte olan 142/2-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği,
4-Sanıklar hakkında müştekilere yönelik olarak işledikleri kabul edilen dolandırıcılık suçunun 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanıklar ... ve ..."in hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, dolandırıcılık suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.