1. Hukuk Dairesi 2014/20850 E. , 2017/3425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.06.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ..., davacı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...’ın bedelini ödeyerek aldığı 539 ve 540 parsel sayılı taşınmazlardan 539 sayılı parseli davalı adına tescil ettirdiğini, 540 sayılı parseli ise adına tescil ettirdikten sonra mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 07/12/1984 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiğini, asıl amacın bağış olduğunu, anılan taşınmazların tevhid edilerek dava konusu 558 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğünü, gerek satış işleminin gerekse de davalıya yapılan gizli bağışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu 558 parsel sayılı taşınmazın 3/20 payının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde tazminat istemiştir.
Davalı, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, kök 539 ve 540 parsel sayılı taşınmazları kendi birikimi ile satın aldığını, 540 sayılı parselin geçici olarak mirasbırakan adına tescil edildiğini ve üç ay sonra gerçek sahibine döndürüldüğünü, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 558 parsel sayılı taşınmazın 521/1102 payından 3/20 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 558 parsel sayılı taşınmazın geldileri olan 539 sayılı parseli davalı ...’ın ve 540 sayılı parseli ise mirasbırakan ...’ın 12/09/1984 tarih ve 2707 yevmiye numaralı satış işlemi ile üçüncü kişilerden temlik aldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu 540 sayılı parseli 07/12/1984 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiği, 08/01/1985 tarihinde yapılan tevhit işlemi ile 539 ve 540 sayılı parsellerin birleştirilek 558 sayılı parsel olarak davalı adına tescil edildiği gözetildiğinde; kök 539 sayılı parselden gelen pay yönünden 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanmasının mümkün olmadığı ve tenkis isteğinin de bulunmadığı gözetildiğinde anılan pay yönünden davanın reddedilmiş olmasında ve kök 540 sayılı parsel yönünden yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak anılan pay yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili ile davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
Davalı vekilinin diğer itirazına gelince;
Mahkemece, kök 539 sayılı parselden gelen pay yönünden davanın reddine, kök 540 sayılı parselden gelen pay yönünden davanın kabulüne karar verildiğine göre, davanın kısmen kabul kısmen red ile sonuçlandığı açıktır.
Ne var ki, yargılama giderlerinin sadece davalı üzerinde bırakılması doğru olmadığı gibi, reddedilen miktar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalıdır.
Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nun 326/2. maddesi uyarınca davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği gözetilerek tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve reddedilen miktar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.480.00."er-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.