3. Hukuk Dairesi 2017/10767 E. , 2018/11585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle davalının Orman İşletme Müdürlüğü’nden almış olduğu ...Orman İşletme Şefliği sahasında 3 nolu bölmede sıklık bakım işi, kesim seyreltme ve odun yapma işini beraber yapıp tamamladıklarını, bu iş için çalışan işçi ve makine giderlerini, yeme içme yol giderlerini araçların mazot ve bakım giderlerini kendisinin karşıladığını, istihkak yapıldığında giderler düştükten sonra elde edilen gelirin paylaşılacağının kararlaştırıldığını ancak yapmış olduğu 10.000 TL gideri alamadığı gibi davalının bu işten elde ettiği gelirden de pay alamadığını beyan ederek davalı ile adi ortaklık kurduğunun ve bu işi tamamlamak için yaptığı masrafların tespitini ve tespit edilen bu masraflar düştükten sonra elde edilmesi gereken gelirden payına düşen kısmın kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı ile aralarında her hangi bir adi ortaklığın söz konusu olmadığını, kendisinin davacının ve dava dışı kişilerin birlikte işi yapmayı kararlaştırdıklarını, giderlerin ve işçi ücretlerinin davacı tarafından değil kendisi tarafından ödendiğini, davacıya da 1.245,50 TL ödediğini, ayrıca davacının malülen emekli olduğundan bahisle kendisi adına istihkak kesilmesini istememesi üzerine dava dışı ... adına kesilen istihkaktan 3.400 TL para çektiğini, davacıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davacı ile davalının ...Orman İşletme Şefliğinde bir işi başkaca kişilerle beraber yaptıkları, davacı ile davalı arasında her hangi bir adi ortaklık sözleşmesinin olmadığı, bunun haricinde davacının yaptığını ileri sürdüğü harcamaların miktar itibariyle kesin delille ispatının şart olduğu, davacının davasını ispat edemediği gerekçeleri ile davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı davalı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi kapsamında davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesinde davacı ile beraber iş yaptıklarını kabul etmekle birlikte aralarında adi ortaklık ilişkisi olmadığını, birlikte yaptıkları iş nedeni ile de davacıya 1.245 TL ve 3400 TL olmak üzere 4.645 TL ödeme yaptığını savunmuştur. Davacı, davalının bu beyanı üzerine kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek alacağının 4.645 TL olduğunu belirtmiş, bu bedelin iadesini istemiştir. Buna göre, davalı, dava konusu 4.645 TL alacağı ödediğini savunarak ispat yükünü üzerine almıştır.
Bu durumda mahkemece, davalının ispat yükünü üzerine aldığı dikkate alınarak; davalıya, davacıya yapıldığı savunulan 4.645 TL ödeme yönünden, ispat için imkan tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.