Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20750
Karar No: 2017/3433
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20750 Esas 2017/3433 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/20750 E.  ,  2017/3433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davacının hesabına yatırılan toplam 10.154,00 TL hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2.036.922,00 TL asıl ecrimisil alacağının ve 163.236,75 TL işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsiline, asıl ecrimisil alacağına dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.06.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkil şirketin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanun’una 5189 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile eklenen ek 33. maddesi ile kurulduğunu ve anılan madde uyarınca davalı şirkete ait taşınmaz malların protokol ile müvekkil şirkete devrinin kararlaştırıldığını, yapılan protokol ile dava konusu 874 ada 148 ve 149 parsel sayılı taşınmazların 29/12/2005 tarihinde müvekkil şirket adına tescil edildiğini, davalı şirketin kullanım hakkı devam ederken 14/11/2005 tarihinde kamu payının % 50 nin altına düşmesi nedeniyle en geç çekişmeli taşınmazları 14/11/2008 tarihinde teslim etmesi gerekir iken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, anılan tarihten itibaren davalı şirketin haksız işgalci olduğunu ileri sürerek, 14/11/2008 tarihinden başlamak üzere çekişmeli taşınmazların tamamının boşaltıldığı tarihe kadar her ay için ayrı ayrı belirlenecek ecrimisil miktarı için şimdilik 10.000,00 TL’nin tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 04/06/2014 tarihli dilekçesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ecrimisil isteğini 2.047.922,00 TL’ye arttırmış ve dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını istemiş, ayrıca asıl alacağa dava tarihine kadar işletilen 163.390,75 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacı şirkete gönderdikleri çekişmeli taşınmazların 14/11/2008 tarihi itibariyle teslime hazır hale getirildiğini içeren 06/08/2010 tarihli yazıya rağmen davacı şirketin taşınmazları teslim almadığını, taşınmazların bir kısmının kiralanması için komisyon oluşturulduğunu ancak alınan kararların uygulanması için davacı şirketin iletişime geçmediğini, taşınmazların en son 03/10/2011 tarihinde teslim edilebildiğini, öte yandan eldeki dava ile ilgili 19/10/2011 tarihinde davacının banka hesabına 10.154,00 TL ödeme yapıldığını, davanın haksız açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının hesabına yatırılan toplam 10.154,00 TL hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2.036.922,00 TL asıl ecrimisil alacağının ve 163.236,75 TL işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsiline, asıl ecrimisil alacağına dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil dava tarihine kadar istenebileceğinden mahkemece 14/11/2008 ile 16/08/2011 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile hükmedilmesi doğrudur. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait taşınmazlara davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahalede bulunduğu saptanarak ecrimisile hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne değinin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Ne var ki, davacının davalıya gönderdiği 12/07/2010 tarihli cevabi yazıda çekişmeli taşınmazlarda toplam 890 m2 lik yeri kendisinin kullandığını beyan ettiği ve davalı şirketin de davacının taşınmaz üzerinde bulunan fabrika binasını kullandığını savunduğu gözetildiğinde anılan 890 m2 lik kullanımın fabrika binası olup olmadığının aydınlatılmadığı ve her halükarda ecrimisil hesaplanırken mahsup edilmesi gerekirken mahsup işlemi yapılmadan hüküm kurulduğu görülmektedir.
    Öte yandan, hükme esas alınan 21/08/2013 tarihli ek kurul raporunda işlemiş faiz alacağının % 9 oranında faiz uygulanarak bulunduğu anlaşılmış ise de; anılan faiz oranının avans faiz mi yoksa yasal faiz mi olduğu hususu açıklattırılmaksızın sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafından aylık kademeli faiz işletilmesi istenildiğine göre, ecrimisilin haksız fiil niteliğinde olduğu gözetilerek talep gibi karar verilmesi yerine faizin hangi dönem bazında uygulanacağı belirtilmeksizin karar verilmesi de hatalıdır.
    Hal böyle olunca, davacının kullanımında olan 890 m2 lik yerin fabrika binası olup olmadığının aydınlatılması, her halükarda alınacak ek bilirkişi raporu ile anılan bölümün ecrimisil hesaplanırken mahsup edilmesi, hükme esas alınan 21/08/2013 tarihli ek kurul raporunda işlemiş faiz alacağı tespit edilirken avans faiz mi yoksa yasal faiz mi uygulandığı açıklattırılarak raporun denetime elverişli hale getirilmesi, öte yandan tespit edilecek ecrimisile aylık kademeli faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 1.480.00."er-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi