1. Hukuk Dairesi 2017/2454 E. , 2017/3473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, 2005 yılından bu yana maliki olduğu 570 parseldeki 15 ve 16 nolu dükkanların tahliye işlemleri ile uğraşırken, anılan dükkanların bir kısmının suntalarla bölünerek davalı tarafından haksız yere işgal edildiğini öğrendiğini, bu durumun ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/61 Değişik İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişme konusu parselde kendisinin de paydaş olduğunu, payına karşılık dava konusu yerin satıldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü yönünde verilen karar Dairece, "... çekişme konusu parsel üzerinde 2 ... kat, bir zemin kat, bu zemin katla bağlantılı asma kat, 6 normal kat ve bir çatı katlı binanın bulunduğunun belirlendiği, ancak kat irtifakı ve kat mülkiyetine geçilmeyen taşınmazla ilgili olarak paydaşlar arasında özel bir parselasyon planının bulunup bulunmadığı veya fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının açıkça saptanmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, paydaşlar arasında tüm paydaşları bağlayan özel bir parselasyon ya da kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise dava konusu yerlerin hangi paydaşın payına özgülendiğinin açıklığa kavuşturulması, aksi takdirde davacı yönünden intifadan men olgusu gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması tarafların bu yönlere ilişkin tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de; ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/61 Değişik İş sayılı tespit dosyasında, davalının taraf olarak gösterilmediği ve tespit neticesinde alınan bilirkişi raporları da davalı tarafa tebliğ edilmediği halde, tespit dosyasından alınan bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle davalının temyiz başvuru dilekçesi ekinde sunduğu kayıt ve belgelerden, davacının çekişme konusu 570 parsel sayılı taşınmazın paydaşı iken, yargılama sırasında üçüncü bir kişiye temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. HMK"nin 125/2. maddesinde; “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmüne yer verilmiştir.
Hâl böyle olunca, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, öncelikle yukarıda değinilen usulü eksikliklerin giderilmesi bakımından hüküm bozulmalıdır.
Tarafların temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.