20. Hukuk Dairesi 2017/7153 E. , 2017/6142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/07/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 24/01/2014 tarihli dava dilekçesi ile davacılar adına kayıtlı ..., ..., 539 parsel sayılı taşınmazın, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/184 - 261 sayılı kararıyla kesinleşen ... sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptaline, ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 5.000,00.-TL tazminatın, tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiş; daha sonra 25/11/2014 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile tazminat miktarını 961.192,00.-TL’ye yükselterek, yine tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 961.192,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... alınarak, davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2016 gün ve 2015/2543 - 2016/6828 sayılı bozma kararında özetle; "...çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de; 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, iptal kararının kesinleştiği tarih olan 12/09/2007 tarihi itibarıyla taşınmaz değerinin tespit ettirilmesi, İlçe Tarım Müdürlüğünden değerlendirme tarihi itibarıyla, değerlendirmeye esas alınan ürün cetvelleri getirtilerek bilirkişi raporlarının denetlenmesi..." gerektiği açıklanmış, mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile 731.306,00.-TL"nin 5,000,00.-TL"sı için 04/07/2007; 726.306,00.-TL"sı için 25/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de; karar dosya kapsamına uygun değildir.
Şöyle ki; davacıların gerek 24/01/2014 tarihli ilk dava dilekçesinde, gerekse 25/11/2014 tarihli ıslah dilekçesinde, tapu kaydının iptaline ilişkin hükmün kesinleştiği (12/09/2007) tarihten itibaren faiz talep ettiği; mahkemece verilen ilk kararla, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedildiği, hükmün davacılar tarafından temyiz edilmediği, yalnızca davalı ... tarafından temyiz edildiği, bozma kararında da faizle ilgili hiçbir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda faiz başlangıcının dava tarihi olduğu konusunda taraflar arasında, ... lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu halde; bozmadan sonra hükmün faizle ilgili bölümü de değiştirilerek, ilk 5000 TL için dosyayla ilgisi bulunmayan 04/07/2007 tarihinden; kalan kısım için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması, yine davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, reddedilen alacak bölümü yönünden davalı ... lehine vekalet ücreti hesaplanmamış olması doğru bulunmadığından davalı ... temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... ödenmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/07/2017 günü oy birliği ile karar verildi.