Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1126
Karar No: 2018/11650
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1126 Esas 2018/11650 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/1126 E.  ,  2018/11650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılar aleyhine açtığı gayrimenkul harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında alınan bilirkişi raporunda, alacağın 21.911,34 TL olarak belirlendiğini, mahkemece taleple bağlı kalınarak lehine 8.000 TL"ye hükmedildiğini, bakiye 13.911,34 TL alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlattığı icra takibine, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine, takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davacının bahsettiği tazminat davasının henüz kesinleşmediğinden derdestlik itirazında bulunduklarını beyan ederek; davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; davaya dayanak icra takibindeki talebin gayrimenkulun aynına ilişkin olduğu ve kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dava; icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Vesayet altındaki davacıyı temsilen vasisi tarafından açılan davada, 27/06/2014 tarihli dava dilekçesi ekinde ..."e vasi tayinine ilişkin mahkeme ilamı ibraz edilmiş ancak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4721 sayılı TMK"nun 462. maddesi uyarınca, vesayet makamından izin alındığına dair bir ilam dosyaya sunulmamıştır.
    Vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasi, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil eder. ( TMK 448. md.)
    743 sayılı TMK 405/8 maddesi, sulh hukuk mahkemesinin iznine tabi tutulan işler arasında (derhal alınması gereken geçici tedbirler müstesna olmak üzere) husumeti de saymış; böylece gerek vesayet altındaki kişi adına vasi tarafından dava açılabilmesini gerekse de vesayet altındaki aleyhine açılmış bir davada kısıtlının vasi tarafından temsil edilebilmesini vasinin sulh mahkemesinden izin alması koşuluna bağlamıştır. 4721 sayılı TMK"nun 462/8. maddesi de, vasinin vesayeti altındaki kişi adına dava açabilmesini vesayet makamının iznine tabi kılmış olup; 743 sayılı TMK"dan farklı olarak, vesayet altındakine karşı açılmış olan davalar yönünden bu izin koşulunu kaldırmıştır.
    Anılan her iki kanuna göre de, konusu ve türü ne olursa olsun vasinin,vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, her halükarda bu konuda vesayet makamından izin almış olması koşuluna bağlıdır. Bu koşul vesayet altındakinin çıkarlarını korumak amacına yönelik olup, o konudaki hukuksal düzenlemeler çerçevesinde kazanılma şansı bulunmayan bir davanın açılmasını ve böylece vesayet altındaki kişinin böylesi bir dava nedeniyle zarara uğramasını engellemek için öngörülmüştür.
    Dolayısıyla bu konu kamu düzenine ilişkindir ve bu nedenle de, herhangi bir davada vasinin bu yönde izin almış olup olmadığı hususu, mahkemece ve Yargıtay"ca resen gözetilmelidir.
    Vasinin izin almaksızın dava açması durumunda, mahkemece, vasiye bu yönde ilam alıp sunmak üzere uygun bir süre verilmesi gerekir, bu husus yerine getirilmeden yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması kanuna aykırıdır.(HGK 2005/21-195 E. 2005/209 K. 30.03.2005 gün)
    Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş; vasiye bu davayı açıp takip etmesi konusunda vesayet makamından izin alması ve buna ilişkin ilamı dosyaya sunması için uygun bir süre verilmesi, iznin alındığına dair ilam sunulduğu takdirde davaya devamla esas hakkında hüküm kurulması, aksi takdirde davanın bu nedenle reddine karar verilmesidir.
    Mahkemece, kamu düzenine ilişkin bu husus gözardı edilerek, yazılı şekilde esas hakkında karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-) Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına, kısmen veya tamamen bağlı ise; mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir.
    Hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir.
    Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir.
    1-Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
    2-İki dava arasında bağlantı bulunması.
    Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
    Somut olayda; davacı ile davalılar arasında görülen tazminat davasında, alınan bilirkişi raporunda, davacının toplam 21.911,34 TL alacağı olduğu ancak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talep doğrultusunda 8.000,00 TL alacağa hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Söz konusu dava sonucunun iş bu itirazın iptali davasında verilecek hükmü etkileyeceği açıktır.
    Hâl böyle olunca mahkemece; söz konusu tazminat davasının eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi