Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/32516
Karar No: 2017/8136
Karar Tarihi: 25.05.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/32516 Esas 2017/8136 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/32516 E.  ,  2017/8136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26/09/2016 tarih, 2016/3617 E. - 2016/19690 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    İhale alıcısı olan şikayetçi tarafından, ... 2. İcra Dairesi"nin 2014/224 Talimat sayılı dosyasında 07/07/2015 tarihinde ihalesi yapılan ve tapuda ... ili, ... İlçe, ... Mahallesi, 2627 ada 10 parselde kayıtlı bulunan 325 m² kargir ev ve arsası nitelikli taşınmazın tapu kaydındaki niteliği gereği belirlenen %18 KDV oranının, %1 olarak alınması gerektiği ileri sürülerek %18 KDV alınması yönündeki işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 1. maddesinde; “Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tâbidir” düzenlemesi yer almaktadır. Aynı Kanun"un 1/3-(d) bendinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tâbi olduğu hükme bağlanmış olup; 15 ve 48 seri no"lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri"nin müzayede mahallinde yapılan satışları düzenleyen bölümünde ise; cebri icra, izaleyi şuyu, ipoteğin paraya çevrilmesi ve tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların katma değer vergisine tâbi olduğu açıkça belirtilmiştir. Yasa maddesi ve uygulamaya ilişkin tebliğler birlikte değerlendirildiğinde;müzayede mahallerinde yapılan aleni ve özel satışlar ile cebri satışların ticari olup olmadığına bakılmaksızın katma değer vergisine tâbi olması gerekmektedir. Yüksek Mahkeme olan Danıştay’ın kararları da bu yöndedir. Uygulamada cebri icra satışlarında katma değer vergisi alınmakta olup, Katma Değer Vergisi Kanunu"nda cebri icra ile ilgili özel bir düzenleme mevcut değildir. Cebri icradaki katma değer vergisi alımı, Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 1/3-d bendi uyarınca yapılmaktadır.
    Mal ve hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi oranları, Anayasa’nın 73/son maddesi ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 28. maddesine dayanılarak hazırlanan 30/12/2007 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 24/12/2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulunun Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın birinci maddesinde belirlenmiştir. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı"nın 1/1-a maddesi uyarınca; ekli (I) ve (II) sayılı listelerde yer alanlar hariç olmak üzere,vergiye tâbi teslim ve hizmetler için uygulanacak katma değer vergisi oranı %18 olarak tespit edilmiş olup, anılan Karara ekli (I) sayılı listenin 11. sırasında yer
    alan net alanı 150 m²"ye kadar olan konut teslimlerinde, kararın birinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince %1 oranında katma değer vergisi alınacaktır. Net alanı 150 m² ve daha fazla olan konut teslimlerinde ise, kararın birinci maddesinin (a) bendi gereğince %18 katma değer vergisi alınacaktır.
    Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre, katma değer vergisine tâbi olan müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar, memurlukça açık artırma usulü ile yapılmaktadır. Satışın yapıldığı yer, müzayede mahalli durumundadır. Verginin alınması için, nerede yapılırsa yapılsın satışın açık artırma ile yapılması yeterlidir. Satışın yapılması ile vergiyi doğuran olay meydana gelmekle, kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil etmektedir. Satış kesinleşmeden, katma değer vergisi borcunu ödeme yükümlülüğü doğmaz.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesi; “İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
    Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti, yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi, ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
    İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfeti, bunu iddia eden tarafa aittir" şeklinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre vergiyi doğuran olayın belirlenmesinde, işlem ve hukuki durumların sadece hukuki biçim ve dış görünüşleri değil, bunların ekonomik anlam ve içerikleri de göz önünde bulundurulacaktır.
    Somut olayda, öncelikle belirtmek gerekir ki, şikayete konu KDV miktarına esas ihale, 01/01/2013 tarihinde yürürlüğe giren 24/12/2012 tarih ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Kararın 7. maddesi ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulunun Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın birinci maddesine eklenen 6. fıkranın yürürlük tarihinden sonra 07/07/2015 tarihinde yapılmış olup, ödenecek katma değer vergisi oranı da değişiklik sonrası hükümlere göre belirlenecektir.
    O halde mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar gözetilerek, ihalesi yapılan taşınmazın katma değer vergisine esas niteliğinin, fiili durumunun ve net kullanım alanının belirlenmesi, ihale konusu taşınmaz hakkında uygulanacak katma değer vergisi oranının ilgili kurumlardan sorulması, gerektiğinde keşif yapılmak ve konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26/09/2016 tarih ve 2016/3617 E. - 2016/19690 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi