3. Hukuk Dairesi 2017/4539 E. , 2018/11709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait daireyi 10.08.2013 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira bedelini yıllık peşin 9.000TL olarak ödediğini yine kira ücretinden sayılmak üzere kiralanana 4.500TL masraf yaptığını, ancak kendisinin kiralanana taşındıktan sonra dava dışı ... isimli şahsın dairenin kendisine ait olduğunu ve kira parasını almadığını bu nedenle kiralanandan tahliyesini istediğini bunun üzerine kiralananı Aralık 2013 tarihinde tahliye ettiğini, peşin ödediği kira parasını davalıdan tahsil edemediğini, ödediği paranın tahsili amacıyla davalıya karşı icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.Mahkemece, davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargılamada tebligatın nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğü"nde belirlenmiştir. Tebligat Kanunu’nda 6099 sayılı Yasayla yapılan değişiklik, 14.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki, kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./3.mad.). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü, T.K."nun 21/2. maddesi (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./5.mad) gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine ve yahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükümlerini içermektedir. Somut olayda yapılan tebligat Teb. K. m 21"e uygun olarak yapılmamıştır. Bu sebeple adil yargılama ilkesine aykırılık mevcuttur. Savunma hakkı kısıtlanmıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte belirtilen nedenle diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.