Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/486
Karar No: 2017/6189
Karar Tarihi: 04.07.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/486 Esas 2017/6189 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/486 E.  ,  2017/6189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava konusu ... köyü 198 ada 1 parsel sayılı 4.794.932,24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, daha önce 1990 yılında yapılıp kesinleşen tahdit nedeniyle yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenmeksizin 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesine göre tapu kütüğüne aktarılmak suretiyle 12.12.2006 tarihinde ... olarak ... adına tescil edilmiştir.
    Davacı ..., kadastro sırasında ... köyü 147 ada 10 sayılı parselin kendi adına tespit edildiğini, bu taşınmazın devamı olan 1740 m2’lik alanın ... sınırlarının yanlış hesaplanması nedeniyle ... alanı içinde bırakıldığını, taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunu belirterek bu kısmın tapu kaydının iptali ile kendi parseliyle birleştirilerek tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.09.2011 tarih, 2011/6202-9772 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ""...Mahkemece, yörede 1990 yılında yapılan ... kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın tahdit dışında bırakıldığı, 2006 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında da koordinat hesaplarının yanlış yapılması nedeniyle taşınmazın ... olarak tespit dışı bırakıldığı, 3402 sayılı Kanunun 7/4 maddesi gereğince bu işleme bir itirazın ileri sürülmediği, bu nedenle, zilyetlikle dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Yörede, genel arazi kadastrosu 11.12.2006 tarihinde kesinleşmiş, dava ise kadastronun kesinleşmesinden yaklaşık bir ay sonra açılmıştır. Dava tarihi ile kadastro tarihi arasındaki sürenin azlığı dikkate alındığında, davacıya hatalı yapılan kadastro işlemine karşı kadastro öncesi zilyetliğe dayalı dava hakkının tanınması gerekir. Aksi halin kabulü, kadastro komisyonlarının hak ihlali sonucunu doğuran hatalı işlemlerine karşı yargı yolunun kapatılması sonucunu doğuracağından adaletsizliklere yol açacaktır. Bu nedenle; Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve
    kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazlar bir bütün olarak düşünüldüğünde 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddeleri karşısındaki durumu araştırılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medeni Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte 1980-1990"lı yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, tazınmazın toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HYUY’nın 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır."" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde 198 ada 1 parselde ... adına ... vasfıyla tescilli taşınmazın 07/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen 2.211,47 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline ve bu kısmın 198 ada 1 parselden tefrik edilerek davacının 147 ada 10 parseli ile tevhidine karar verilmiş hüküm davalılar ... ve ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre 10 yıllık sürede zilyetliğe dayalı olarak makul sürede açılan kadastro tespitine itiraz niteliğindeki tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 22.05.1990 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak dava konusu taşınmazın hükme dayanak bilirkişi raporlarında (C) harfi ile gösterilen kısmının ... sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarınında davacı yararına oluştuğu gözetilerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ... Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ... harç alınmasına yer olmadığına
    04.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi