11. Hukuk Dairesi 2016/2632 E. , 2017/2360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/03/2015 tarih ve 2013/420-2015/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri, davalı şirketin 31/07/2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun yapılmadığını, toplantıda alınan kararlarda karar nisabının sağlanmadığını, ayrıca davacıların ortaklık haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle söz konusu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, olağan genel kurul toplantısına yapılan çağrının usulsüzlüğüne yönelik ileri sürülen eksikliklerin toplantıda oy birliğiyle bertaraf edildiğini, ana sözleşme değişikliklerinin ise kanun gereği yeni TTK’ya uyum sağlanması amacıyla yapıldığını, karar alma nisabına uyulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirketin 30/07/2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurul toplantısında kendilerini vekaletname ile temsil ettirmek isteyen ortakların vermiş oldukları vekaletnamelerde pay adedinin bulunmadığı belirtilerek bunun geçersiz olduğunun bildirildiği ancak genel kurula asaleten ve vekaleten katılanların oy birliğiyle söz konusu vekaletnameleri kabul ettikleri, toplam itibari değeri 1.600.000,00 TL olan payların itibari değeri 1.460 TL olan 146 payın temsilen itibari değeri 1.598.540,00 TL olan 159.854 payın ise asaleten toplantıda temsil edildiği, hem kanun hem de esas sözleşmede öngörülen asgari toplantı nisabının mevcut olduğu, toplantı başkanlığının seçimine ilişkin 1 no.lu kararın oy çokluğu ile imza yetkisinin verilmesine ilişkin 2 no.lu kararın oy birliğiyle, yönetim talep raporu, bilanço, gelir gider hesapları ve denetçi raporunun onaylanmasına ilişkin 3 no.lu kararın 64 bin adet olumsuz oya karşı 96 bin adet olumlu oy ve oy çokluğu ile, yönetim kurulu üyeleri ile denetçinin ibrasına ilişkin 4 no.lu kararın oydan mahrumiyete uyularak bazıları yönünden oy birliğiyle bazıları yönünden ise oy çokluğuyla alındığı ve ibra edildikleri, yönetim kurulu üyelerine görevleri ile ilgili ücret ödenmemesine ilişkin 5 no.lu kararın oy birliğiyle, TTK.m. 395 ve 396 hükümleri uyarınca yönetim kurulu üyelerine gerekli yetki ve izinlerinin verilmesine ilişkin 6 no.lu kararın oy çokluğu ile genel kurulun çalışma esas ve usulleri hakkındaki iç yönergenin kabulüne ilişkin 7 no.lu kararın oy çokluğuyla, şirket ana sözleşmesinin 6102 sayılı TTK hükümlerine uyumlu hale getirilmesine ilişkin 8 no.lu kararın oy çokluğuyla alındıkları, 8 no.lu karar içerisinde 1 den 17’ye kadar değişik maddelerin bulunduğu, ana sözleşmenin değiştirilen maddelerine ilişkin yeni metinlerin tutanağa eklendiği, gündemin 8.maddesi kapsamında ana sözleşmenin 6 no.lu, sermaye ve hisse senetlerinin nevi başlıklı maddesinde yapılan değişikliğin TTK m. 340’a aykırılık sebebiyle düzenlenen bağlam kurallarının TTK m. 421/3.1’de öngörülen nisaba uyulmadığından hükümsüz olduğu, zira dava konusuna ilişkin olan nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin ana sözleşme değişikliği kararının sermayenin en az % 75’ini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyları ile alınacağının düzenlendiği, 6 no.lu maddede yapılan değişikliğin 64 bin adet olumsuz oya karşı 96 bin adet olumlu oy ve oy çokluğu ile alınmış olduğundan belirtilen kanun hükmündeki nisabın sağlanmadığı gerekçesiyle dava konusu olağan genel kurul toplantısının "sermaye ve hisse senetlerinin nevi" başlıklı 6.maddesi ile yapılan ana sözleşme değişikliğinin geçersiz olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin iptal taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl/birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl/birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, asıl/birleşen davada davalı anonim şirketin 31.07.2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Dava konusu genel kurulda gündemin 6. maddesiyle 6102 sayılı TTK m. 395 ve 396 gereğince yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağının ve rekabet yasağının kaldırıldığı; yönetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...’ın oy kullandıkları anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu üyelerinin tamamı yönünden yapılan oylamada 6102 Sayılı YTTK"nın 436/1. maddesi uyarınca kendileri ile ilgili rekabet yasağının kaldırılması oylamasında, anılan yetkinin verilmesine ilişkin karar ortak ile şirket arasında şahsi bir işe ilişkin olduğundan, oy yoksunluğu halinin uygulanması ve tüm yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağının kaldırılmasına karar verildiğine göre, her bir yönetim kurulu üyesi yönünden şirketle rekabet yasağının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, anılan hususlar göz önüne alınmak suretiyle her bir yönetim kurulu üyesinin rekabet yasağının kaldırılması oylamasında yeterli oy nisabının sağlanıp sağlanmadığı ayrı ayrı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl/birleşen davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl/birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.