Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2566
Karar No: 2010/5888
Karar Tarihi: 06.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2566 Esas 2010/5888 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2566 E.  ,  2010/5888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.03.2010 gün ve 26/82 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, idari yoldan Hazine adına tespit ve tescil edilen 4371 sayılı parselin 1970 yılında vekil edeni tarafından imar ve ihya edildiğini, kazanmayı sağlayan zilyetlik süresinin dolduğunu açıklayarak anılan parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından esas ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın vekil edeni tarafından 1970 yılında dikenleri, çalıları ve taşlarını temizlemek suretiyle imar ve ihya ettiğini bildirmiş, vekil edeninin babasından kaldığından söz etmemiştir. Ancak, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, dava konusu taşınmazın esasen 1960 yılından sonra davacının babası Hüseyin Uluışık tarafından temizlenmek suretiyle tarla haline getirildiğini, ağaç dikerek ve ekin ekerek tasarrufta bulunduğunu, ölümüne kadar kullandığını, yaklaşık 20 sene önce öldükten sonra davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğini sürdürdüğünü açıklamış ve paylaşımdan söz etmemiştir. Saptanan bu durum karşısında uyuşmazlık konusu taşınmazın davacının babasından kaldığının kabulü gerekir. Babası öldüğüne göre, terekesi TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Yine elbirliği mülkiyetinde sözü edilen MK. nun hükümleri uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, tüm mirasçıların katılımıyla açılması gerekir. Dava, üçüncü kişilere karşı açılmış bulunduğundan bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma olanağı bulunmadığı gibi adına iptal ve tescile karar verilmesini de isteyemezler.
    Şu halde mahkemece yapılacak iş; taşınmaz davacının babasından kaldığına göre, satış, bağış ve paylaşım suretiyle davacıya kalmış ya da davacı tek mirasçı ise, şimdiki gibi davanın yürütülmesi düşünülmelidir. Şayet davacı dışında başka mirasçıların olduğu belirlendiği takdirde ve satış, bağış ve paylaşım yoluyla davacıya kalmayan bir yer ise, bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkilerinin bulunmadığı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Öte yandan, Hazine vekili her ne kadar vekalet ücreti yönünden hükmü temyiz etmiş ise de dava tapu iptali ve tescil davası olup davanın kaybedilmesi halinde Hazine vekalet ücretini ödemekle sorumlu tutulmaktadır. Bu nedenle davalı Hazine vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunduğundan yerel mahkeme hükmünün öncelikle dava koşulu yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi