8. Hukuk Dairesi 2010/2410 E. , 2010/5891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Yeşilköy Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Gelendost Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2009 gün ve 121/257 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davalı köy temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, ortak verdikleri 07.07.2005 günlü dilekçelerinde ... İlçesi, Yeşilköy’de bulunan 108 ve 109 adalar arasında kalan kendilerine ait taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakıldığını, kendilerine ait yer olduğunu açıklamışlar, bu nedenle paftasında yol olarak bırakılan parsellerin hizasındaki taşınmaz bölümlerinin kendilerine ait parsellere ilavesi suretiyle ya da ayrı ayrı bağımsız bir parsel adı altında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece teknik bilirkişi ... ve ...’ın 26.12.2006 günlü rapor ve krokilerinde A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü hakkındaki davanın aynı ada son parsel numarasıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili ile köy tüzel kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Kadastro çalışmaları sırasında 108 ada 194 nolu parsel davacı Veli oğlu ... adına 03.10.1990 tarihinde tespit edilmiştir. Teknik bilirkişilerin krokisinde işaret ettikleri ve A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün de aynı tarihte paftasında yol olarak gösterildiğinin kabulü gerekir. Davacı davayı açarken diğer 4 arkadaşıyla birlikte Gelendost Kadastro Mahkemesinde zilyetliğe dayalı tescil isteğinde bulunmuş, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerinin paftasında yol olarak gösterilmiş bulunması ve Kadastro Mahkemesinin görevli bulunmaması nedeniyle dosyanın görevsizlikle Gelendost Sulh Hukuk Mahkemesine süresinde aktarıldığı belirlenmiştir. Daha sonra ayırma kararı verilerek birlikte dava açan davacıların davaları ayrı ayrı esaslara kaydedilip davanın yürütüldüğü görülmüştür. Dava dilekçesine göre, davacının kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak davayı açtığı belirlenmiştir. Herhangi bir vergi ve tapu kaydına dayandığını açıklamamıştır. Dilekçenin deliller kısmında keşif, sair deliller denilmek suretiyle açıklamada bulunmuştur. Bu bakımdan davanın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açıldığının kabulü gerekmektedir. Kadastro işleminin yapılmasıyla kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan 20 yıllık süre kesintiye uğrar ve kadastro tespitinden sonra başlayacak süreye eklenmez. Taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 1990 yılından itibaren 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Şu halde taşınmaz, davacıya ait 108 ada 194 sayılı parselin tespitinin yapıldığı 03.10.1990 tarihinden Kadastro Mahkemesinde davanın açıldığı 11.07.2005 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolmadığı belirlendiğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul, kanun ve Yargıtay uygulamasına aykırıdır.
Davalı Hazine vekili ile davalı köy temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Köy Tüzel Kişiliğine iadesine 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.