Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21245
Karar No: 2017/3657
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21245 Esas 2017/3657 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/21245 E.  ,  2017/3657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulüne, davalılar ... ve ... isimli şirket yönünden pasif husumet yokluğundan asıl davanın ve derdestlik nedeniyle birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından süresinde, davalılar ... ve ... Mühendislik İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.06.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden davacı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Avukat ...geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı... İnşaat Tic. Ve San. Ltd.Şti. Vekili Avukat, dahili davalılar ... ... vd. vekili Avukat, davalı ..., davalı ..., davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Asıl ve birleştirilen davalar, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Asıl davada davacı, dava konusu 6155 ada 2 ve 6151 ada 8 parsel sayılı taşınmazların 16/08/2011 tarihinde davalı ...’e ihale edildiğini, ancak anılan taşınmazların ihale bedellerinin tamamı ödenmeden davalı ... tarafından sahte faturalar sunularak ve tescil için Belediye Encümeninden bir karar alınmadan taşınmazların ... adına tescil edildiğini, tescillerin yolsuz olduğunu, öte yandan ...’un kötü niyetli olarak 2 parsel sayılı taşınmazı davalı... isimli şirkete, 8 parsel sayılı taşınmazı ise davalı ...’ya devrettiğini, davalı ...’in de aldığı taşınmazı yetkilisi olduğu diğer davalı ... isimli şirkete devir ettiğini, tüm davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek, dava konusu 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsilini istemiş, birleştirilen davada ise; aynı iddiaları tekrarlayarak 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... isimli şirket, ...’in şirket yetkilisi olmadığını, iyi niyetli olduklarını ve tapuya güvenerek dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazı edindiklerini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Davalı... isimli şirket, tapuya güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, taşınmaz üzerinde inşaat işlerine başlayıp yatırım yaptığını, öte yandan ihale feshedilmeden tescilin yolsuz olduğundan bahsedilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalılar, TMK’nın 1023. maddesinde düzenlenen korumasından yararlanacaklarını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı ..., ise bir savunma getirmemiştir.
    Mahkemece, 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline, 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından son kayıt maliki dahili davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulü ile 350.000,00 TL’nin davalı ...’den yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalılar ... ve ... isimli şirket yönünden pasif husumet yokluğundan asıl davanın ve derdestlik nedeniyle birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacının dava dilekçelerinde açıkça davalı ...’den tazminat istediği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Davalılar ... ve ... Mühendislik İnş. Tic ve San. Ltd. Şti vekilinin hükmün gerekçesine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK"nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle, "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı” ilkeleri 8.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İçtdihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
    Somut olaya gelince; mahkemece hükmün gerekçesinde davalılar ..., ... ve ... isimli şirketin birlikte hareket ettikleri ve kötü niyetli oldukları kabul edilmiş ise de; anılan gerekçeyi oluşturmaya yeterli inceleme ve araştırmanın yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
    Şöyle ki, davacının tanık deliline dayandığı, ne var ki davacının tanıklarını bildirmesine fırsat tanınarak tanıkların dinlenilmediği, davalılar ..., ... ve ... isimli şirket arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmadığı, öte yandan davalı ... ile ... isimli şirket adına taşınmazı temlik alan dava dışı ... arasında akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmadığı anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve değinilen hususlar yönünden araştırma ve inceleme yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yetinilerek hükmün gerekçesinin oluşturulması hatalıdır.
    Davalılar ... ve ... Mühendislik İnş. Tic ve San. Ltd. Şti vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi