3. Hukuk Dairesi 2017/4010 E. , 2018/11925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracının hasarlı şekilde taşınmazı terk ettiğini, 2014 Nisan ayı ile Kasım ayları arası kira bedellerini ödemediğini, elektrik, su ve aidat bedellerini de ödemediğini ileri sürerek, 6.664 TL kira, 332 TL elektrik bedeli, 24 TL su bedeli, 180 TL aidat bedeli ve 1.082 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 7.201 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; 15.03.2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, işyerinde boya badana yapıp teslim ettiklerini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 6.664 TL kira alacağının tahsiline, diğe rtaleplerin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalın tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının hasar bedeline yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Taraflar arasında 01.03.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmelerinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede taşınmazın büro olarak kiralandığı ve sağlam, tam kullanılabilir vaziyette teslim edildiği kararlaştırılmıştır.
6098 Sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Mahkemece hasar yönünden, delil tespiti raporu esas alınarak hüküm verildiği görülmüştür. Mahkemece taşınmazın tamir edildiği ve yeniden kiraya verildiği gerekçesiyle keşif yapılmamıştır. Bu durumda Mahkemece, konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişilerden rapor alınarak, tespit raporu, fotoğraflar ve taşınmazın tamir edildiğine dair varsa faturalar da incelenerek normal kullanımdan kaynaklı yıpranmalar dışında yıpranma payı da düşülüp, sözleşmede taşınmazın sağlam ve kullanılabilir vaziyette teslim edildiği de dikkate alınarak hor kullanma bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Davacının adiat bedeline yönelik temyiz talebibi incelenmesinde; Mahkemece davacının adiat bedellerini ödediğine dair dekont sunmadığı gerekeçesiyle aidat bedeli yönünden dava reddedilmiş ise de; mahkemece apartman yönetiminden kayıtlar getirtilerek varsa banka kayıtları da incelenerek, davalı kiracının sorumlu döneme ait aidat bedellerinin davacı tarafça ödenip ödenmediği tespit edilip sonucuna bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz talebinin REDDİNE, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.