12. Hukuk Dairesi 2016/16132 E. , 2017/8251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlular, bonodaki imzanın kendilerine ait olmadığından bahisle icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece, HMK"nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK"nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı).
Dava 18/05/2015 tarihinde, 6100 sayılı HMK yürürlükte iken açılmıştır. 6100 sayılı HMK"nun 114. maddesinin "g" bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, aynı Kanun"un 115. maddesinin 1. fıkrasında, bu koşulun mevcut olup olmadığını mahkemenin kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında ise, bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür. HMK"nun "Harç ve Avans Ödemesi" başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrası, harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
"Delil ikamesi için avans" başlıklı HMK"nun 324. maddesinin birinci fıkrasında ise; "Taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler" hükmü düzenlendikten sonra, ikinci fıkrasında, tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere, HMK"nun 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı, HMK"nun 114. maddesinin "g" bendinde belirtilen gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olup, dava şartı niteliğinde değildir.
Somut olayda, borçlu asiller ve vekilin olmadığı 10/11/2015 tarihli duruşmada, mahkemece, imza incelemesi için bilirkişiden rapor alınması amacıyla kurulan ara kararda, bilirkişi ücreti ve tebliği masrafı için eksik kalan 270,00 TL.yi iki haftalık kesin sürede yatırması için davacılara süre verilmesine sonuçları hakkında ihtarat yapılmasına karar verildiği, ihtaratın sonuçlarının ne olduğu belirtilmediği gibi ihtaratı içeren duruşma tutanağının borçlulara tebliğ edilmediği halde, belirlenen kesin sürede avansın yatırılmadığından bahisle mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Halbuki yukarıda da açıklandığı ve Hukuk Genel Kurulunca da vurgulandığı üzere, imzaya itiraz halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.
O halde mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu gözetilerek HMK"nun 324. maddesi kapsamında delil avansının alacaklı tarafından yatırılması için işlem yapılması, sonucuna göre imza itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.