Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1716
Karar No: 2017/3744
Karar Tarihi: 22.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1716 Esas 2017/3744 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1716 E.  ,  2017/3744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat... ile temyiz edilen davalı ... İnşaat San. Tic.Ltd.Şti. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-
    Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil,olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, tarafların mirasbırakanı ...’in sağlığında malvarlığını mirasçıları arasında taksim ettiğini, davalı ... ile kendisine 1/2’ şer pay olarak taksim ettiği 353 ada 13 parseldeki 3 nolu dükkan, 329 ada 47 nolu parselde 1-2-6-4-9-10-14-18-19 nolu bağımsız bölümler ile davalı şirket ile ... Grup Özel Sağlık Şirketinin hisselerini davalı oğluna, 214, 269, 374 , 1070 nolu parseller ile 1258 ada 2 parsel, 924 ada 6 parsel, 721 ada 20-22-23 nolu parselleri davalı şirkete satış sureti ile temlik ettiğini, yapılan işlemlerin kendisinden mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı ... ve davalı şirket adlarına olan taşınmazların ve yine davalı ... adına olan şirket hisselerinin 1/2 payının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, çekişme konusu taşınmazlarda ve şirket paylarında murisin yaptığı herhangi bir temlik bulunmadığını,murisin geriye çok sayıda taşınmazı kaldığını,mal kaçırma amacının olmadığını,muvazaa iddiasının ve tenkis talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının dava konusu 721 ada 20,22 ve 23 sayılı parseller ile 924 ada 6 nolu parsellere ilişkin davasının husumet nedeni ile reddine, davacı vekilinin dava konusu diğer parseller ve şirket hisselerine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların mirasbırakanı 1943 doğumlu ...’in 09.07.2012 tarihinde öldüğü,geriye eşi ..., davacı oğlu ...,davalı oğlu ...,dava dışı çocukları .... ile kendisinden önce ölen oğlu ...’ın kızı .. ..’ün kaldığı, dosyaya geri çevirme sureti ile getirtilen belgelerden dava konusu taşınmazlardan 329 ada 47 parselde kayıtlı 1,2,4,9,10,14 nolu bağımsız bölümlerin kayden ... adına, 329 ada 47 parselde kayıtlı 6 nolu bağımsız bölümün ...18 ve 19 numaralı bağımsız bölümlerin ... adlarına, 1070, 374, 269,1258 ada 2 , 214 ,721 ada 20 parsel numaralı taşınmazların .... İnş.San.Ltd.Şti adına, 353 ada 13 parsedeki 3 numaralı bağımsız bölümün ... adına,721 ada 23 parsel numaralı taşınmazın ... adına,721 ada 22 parsel numaralı taşınmazın ... İnş.Turizm Ltd.Şti adına,924 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ... adına tescilli oldukları, dava konusu ... İnşaat Sanayi ve Tic.Ltd.Şti .deki muris ...’ye ait hisselerin tamamının 29.12.1998 tarihinde alınan karar ile ....’e devredildiği, diğer dava konusu ... Group Özel sağlık şirketinde ise murisle ilgili bir kaydın bulunmadığı ancak bu şirketin murisin malvarlığı ile davalı tarafından edinildiği iddiasının yer aldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak getirtilen belgeler arasında resmi senetlerin yer almadığı, bu nedenle temliklerin mirasbırakan tarafından yapılıp yapılmadığının yeterince denetlenemediği, ayrıca dava konusu edilen şirketlerle ilgili olarak yeterli araştırma yapılmadan hüküm verildiği anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilke ve olgular da gözetilerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte (tapu kayıtları, resmi senetler, tapu kütük fotokopileri v.s.) merciinden temin edilmesi yine dava konusu şirketlerle ilgili kayıtların dosya arasına celbi sağlanarak miras bırakanlarından yapılan intikallerin tereddüte yer vermeyecek şekilde tesbit edilmesi, ayrıca tenkis isteminde bulunduğu, gözetilerek bedeli muris tarafından ödenerek davalı adına kazandırmalar yapılıp yapılmadığı ve diğer mirasçıların saklı payların ihlal edilip edilmediği hususlarında açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi