11. Hukuk Dairesi 2016/3815 E. , 2017/2497 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 10/12/2015 tarih ve 2014/1324-2015/849 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25/04/2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 19/09/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan şirketin yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 3 numaralı ve yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağı ile şirketle rekabet etmeme yasağının kaldırılmasına ilişkin 4 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve objektif iyininiyet kurallarına akırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu davalı şirketin olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu gündem maddesinde şirketin yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve 4 nolu gündem maddesinde de yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağı ile şirketle rekabet etmeme yasağının kaldırılmasına karar verildiği, yönetim kuruluna üye seçimine ilişkin 3 nolu gündem maddesinin kanuna, ana sözleşmeye aykırı bulunmadığı, eski yönetim kurulu üyesi olan davacının yeniden seçilmemesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptal isteminde bulunulamayacağı, yönetim kurulu üyesinin şirketle işem yapma ve şirkete borçlanma yasağı ile şirketle rekabet etmeme yasağının kaldırılmasına dair genel kurul kararının oylamasına katılamayacağı, oydan yoksun olduğu, oydan yoksun yönetim kurulunun katılımıyla alınan 4 nolu kararın kanuna aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 19/09/2014 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın iptali isteminin reddine, 4 nolu kararın ise iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
-/-
2- Dava, davalı ...Ş"nin 19/09/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu kararların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağı ile şirketle rekabet etmeme yasağının kaldırılmasına dair genel kurul kararının oylamasına katılamayacağı, oydan yoksun olduğu, oydan yoksun yönetim kurulunun katılımıyla alınan 4 nolu kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile genel kurulda 4 numaralı gündem maddesiyle alınan kararın iptaline karar verilmiştir. Genel kurul karar tarihi ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 395. maddesiyle yönetim kurulu üyelerine anonim şirketle ticari işlem yapma, şirkete borçlanma yasağı, 396. maddesiyle de şirketin işletme konusuna giren işlerde rekabet yapma yasağı getirilmiştir. Genel kurul, yönetim kurulu üyelerinin tamamı veya biri veyahut bir kaçı için bu yasakların kaldırılmasına izin verebilir. Ancak, TTK"nın 395 ve 396. maddeleri çerçevesinde alınan kararlarda, hakkında izin verilen yönetim kurulu üyesi oy kullanamayacağı gibi anılan kararlar, ortak ile şirket arasındaki şahsi bir iş niteliğinde bulunduğundan somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK"nın 436/1. maddesinde sayılan yakınların da bu kararların alınmasında oy kullanmaları mümkün bulunmamaktadır. Bununla birlikte, 6102 sayılı TTK"nın 436/1. maddesi gereğince yönetim kurulu üyesi TTK"nın 395-396. maddesi gereğince izin verilmesi hususunda kendi lehine oy kullanamaz ise de diğer yönetim kurulu üyeleri için yapılan oylamada oy kullanabilir.
Dava konusu genel kurulun 4. maddesiyle yönetim kuruluna TTK’nın 395. ve 396. maddelerine istinaden yetki verilmesi davacının 160.000 olumsuz oyuna karşılık 400.000 adet olumlu oya istinaden oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Bu durumda, yönetim kurulu üyelerinden verilmesi oylamasında, üyenin kendisi ve kızı oy kullandığı, oy yoksunluğu haline göre yapılan hesaplama nazara alındığında yetki verilmesine ilişkin kararın gerekli çoğunlukla alınmadığı gözetilerek, adı geçen yönetim kurulu üyesi yönünden genel kurul kararının iptaline karar verilmesi yerinde görülmüştür. Ancak; yukarıda açıklandığı gibi 6102 sayılı TTK"nın 436/1. maddesi gereğince yönetim kurulu üyesi TTK"nın 395-396. maddesi gereğince izin verilmesi hususunda kendi lehine oy kullanamaz ise de diğer yönetim kurulu üyeleri için yapılan oylamada oy kullanabileceğinden ve oy yoksunluğu bulunan yakınlarının oy kullanması durumu bulunmayan diğer yönetim kurulu üyeleri Eda Arıkan ile Halil Ünlü’ye TTK’nın 395. ve 396. maddelerine istinaden yetki verilmesi kararının iptali talebinin reddi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece ortakların sahip olduğu oy oranları ve davacının 4. maddeye ret oyu verdiği gözetildiğinde, sadece yönetim kurulu üyelerinden Ümit Arıkan yönünden anılan kararın iptali gerekirken, diğer yönetim kurulu üyeleri yararına alınan kararın da iptal edilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.