Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/362
Karar No: 2020/7704
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/362 Esas 2020/7704 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/362 E.  ,  2020/7704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde ustabaşı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı,ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ile kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davacı haftanın 5 günü 08.00-18.30 saatleri arasında, yılın dört ayı işin yoğun olduğu dönemde pazar günleri de çalıştığını, fazla çalışma yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini beyan etmiş, davalı ise işyerinde günlük 8 saati geçen çalışma yapılmadığını, davacının fazla çalışma ücret alacağının olmadığını savunmuştur. Mahkemece, tanık beyanlarına göre, davacının haftanın 5 günü 08.00-18.30 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile, yaz aylarında ise pazar günleri de dahil olmak üzere 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır.
    Davacı, bir başka çalışan tarafından işverene karşı ... 1. İş Mahkemesinin 2014/571 esas sayılı dosyası ile açılan ve Dairemizin temyiz incelemesinden geçen davada, davalı tanığı olarak verdiği yeminli ifadesinde; işyerinde 08.00-18.00 saatleri arasında haftanın 5 günü çalışma yapıldığına, cumartesi ve pazar günleri çalışılmadığına dair beyanda bulunduğu görülmüştür. O halde davacının kendisini bağlayıcı olan, bir başka işçinin açtığı davada tanık olarak verdiği yeminli beyanı gözetilerek haftanın 5 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, fazla çalışma yapmadığı anlaşılmakla fazla çalışma ücret alacağının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    3-Davacının iş sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiği ve davacının kıdem tamzinatına hak kazanıp kazanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
    Davacı iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığını alacağının bulunmadığını savunmuştur.
    Mahkemece davacının 06.09.1993-31.12.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılarak iş sözleşmesine son verildiği kabul edilerek ve ödenen miktarlar hesaplamadan mahsup edilerek kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır. Davalı tarafça dosyaya sunulan ve davacı tarafından imzalı 10.11.2000 tarihli dilekçede kendi isteği ile işyerinden ayrıldığını, tüm hak ve alacaklarını aldığına dair beyanda bulunduğu ancak Mahkemece söz konusu dilekçe hakkında bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece dosyada bulunan istifa dilekçesine karşı davacıdan diyecekleri sorulduktan sonra 06.09.1993-10.11.2000 tarihleri arasındaki hizmet süresinin nasıl sona erdiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hakkında bir karar verilmelidir. Yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 24/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi