3. Hukuk Dairesi 2017/10893 E. , 2018/12137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne uzman olarak atandığını, 2012/Ocak - 2015/Mart tarihleri arasında özel hizmet tazminatının 15 puan sehven fazla hesaplanması nedeniyle haksız şekilde maaş aldığını ileri sürerek, 4.144,87 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı def’ini savunarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı ve hileli hallerin de süre aranmaksızın hatalı ödenen meblağı geri isteyebileceği, bunun dışındaki hallerde ise hatalı ödemenin geri istenmesinin hatalı ödeme yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde olanaklı olduğu, bu süre geçtikten sonra idari istikrar ilkesi gereği geri istenemeyeceği, bu durumda, davacı idarenin davalıdan sadece 2015/Mart ayına ilişkin 113,01 TL fazla ödemeyi talep edebileceği gerekçesiyle, 113,01 TL alacağa yönelik davanın kabulü ile 15.06.2015 tarihinden itibaren bu miktar üzerinden yasal faiz yürütülerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 günlü 1968/8 Esas-1973/14 Karar sayılı kararında idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri isteyebileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdatının ise hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere 60 günlük dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemenin dayandığı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ile çözümlenen husus; hatalı intibak veya hatalı terfi işlemi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin nedensiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenmesinin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.
HGK"nun 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararında; hatalı intibak ve hatalı terfi gibi şart tasarrufun yanlış yapılması veya sonradan geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılan fazla ödemenin idare hukuku ilkelerine göre geri istenebileceği ve geri isteme süresinin 60 gün olduğu, ancak şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin ise Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebileceği açıklanmıştır. Söz konusu kararda, mahkemece de gerekçe yapılan İBK.nun İdare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacı idare tarafından; davalıya hataen fazla ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı, şart tasarruf (hatalı terfi ve intibak gibi) işlemlerine ilişkin olduğundan, somut olayda uygulama imkânı yoktur.
Hal böyle olunca mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.