Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2490
Karar No: 2017/3910
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2490 Esas 2017/3910 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2490 E.  ,  2017/3910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen ecrimisil ve alacak davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava; ecrimisil ve alacak isteğine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı, mirasbırakan ..."nin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 88, 669, 627, 967, 2293 ve 601 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları dava sonucunda 01.10.2013 tarihli kararla anılan temlikin muvazaalı olduğu tespit edilerek miras payı oranında iptal ve tescil kararı verildiğini, anılan kararın 28.11.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine taşınmazların adına payı oranında tescil edildiğini, taşınmazlarda haksız tasarruf eden davalının bu tasarrufunun 2014 yılı da dahil olmak üzere devam ettiğini ileri sürerek, ecrimisil ile mazot, gübre ve prim desteklemesi alacaklarının tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, yargılama sırasında ıslah ile, 13.059,00 TL ecrimisil talep ettiğini bildirmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan ..."nin kayden maliki olduğu çekişme konusu 88,669 ve 627 sayılı parsellerin tamamı ile 967 sayılı parselin 560/700 payını, 2293 sayılı parselin 11200/14000 payını ve ayrıca 601parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 29.02.2008 tarihinde satış suretiyle davalı ..."e temlik ettiği, murisin 03.09.2008 tarihinde ölümü üzerine davacının muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 01.10.2013 tarihli ilamı ile kabulle sonuçlanarak dava konusu taşınmazların 03.02.2014 tarihinde davacı ve davalı ile dava dışı kişilerin paydaş olacak şekilde tescil olunduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazlarda, davacı, davalı ve dava dışı kişilerin paydaş oldukları, davalının Kazan Noterliği"nce düzenlenen 10.11.2008 tarih ve 9012 yevmiye numaralı kira sözleşmesi uyarınca beş yıllık süre ile dava konuu taşınmazları miras bırakanın dava dışı torunu Sani"ye kiraya verdiği, bu suretle, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın 10.11.2008 tarihinden itibaren taşınmazların tamamında kiraya vermek suretiyle tasarrufta bulunduğu, davacının ise;ecrimisil talep edilen dönem için payına karşılık anılan taşınmazlarda kullandığı yer olmadığı görülmektedir.
    O hâlde, mahkemece ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zaman aşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Yukarıda açıklanan ilke ve olgulara uygun olacak şekilde somut olayda, ecrimisil hesabı yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Zira, her ne kadar dava konusu 88, 669 ve 627 sayılı parsellerin 1/5 payı davacı ... adına kayıtlı ise de;davacının dava tarihi itibariyle 967 ve 2293 parsel sayılı taşınmazların 4/25 payının kayden paydaşı bulunduğu,601 sayılı parelin ise;1/10 payının davacıya ait olduğu görülmektedir.Oysa,bilirkişi kurulunca, davacının tüm taşınmazlarda farklı pay oranlarına sahip olduğu hususu gözardı edilerek 1/5 pay oranı üzerinden ecrimisil miktarı belirlendiği; ayrıca, ilçe tarım müdürlüğü ile hal müdürlüğünden ilgili dönem verileri getirtilmeden yukarıda değinildiği şekilde araştırma yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım ilçe müdürlüğünden sorulup ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönemler için getirtilmeli, uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak yukarıdaki ilkeler uyarınca gelir metoduna göre ve her bir taşınmazda davacıya tekabül eden pay esas alınmak suretiyle doğru şekilde ecrimisil hesabının yapılması, bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla ve hatalı bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi