Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21713
Karar No: 2017/3913
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21713 Esas 2017/3913 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/21713 E.  ,  2017/3913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar (asıl-birleştirilen) tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ..." in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine,birleştirilen davanın kısmen kabulüne davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, mirasbırakan ..."nın 30.03.1999 tarihinde ölümünden sonra miraçılarının biraraya gelerek yaptıkları 12.08.2006 tarihli taksim sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 676. maddesinde öngörülen unsurlara uygun olarak düzenlendiği, bu sözleşmenin muvazaalı yapıldığının kanıtlanamadığı gözetilmek suretiyle asıl davanın reddedilmiş olmasında ve birleştirilen dava konusu 131 ada 30 sayılı parsel (ifrazen 131 ada 72 ve 73 sayılı parseller) yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Asıl dava yönünden tüm,birleştirilen dava yönünden öteki temyiz itirazlarının reddine.
    Ancak; birleştirilen davadaki 172 ada 4 sayılı parseldeki 21 numaralı bağımsız bölüme gelince;
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı,satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, mirasbırakan ...nın kayden maliki olduğu 1248 ada 16 sayılı parsel(yeni 172 ada 4 sayılı parsel) sayılı taşınmazın tamamını 22.12.1995 tarihinde dava dışı gelini ..."ya satış suretiyle temlik ettiği,...."nın miras bırakanın davalı oğlu ...in eşi olup;12.05.1997 tarihinde öldüğü,ölümüyle taşınmazdaki 218/1540 payın davalı ... adına intikalen tescil edildiği, taşınmaz üzerinde bina inşa edilerek kat irtifakına geçildiği,dava tarihi itibariyle ve halen 172 ada 4 sayılı parsel üzerinde bulunan 21 numaralı dükkan nitelikli taşınmazın 2/8 payının davalı ... üzerine kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, 172 ada 4 sayılı parselde bulunnan 21 numaralı bağımsız bölümün 12.08.2006 tarihli miras taksim sözleşmesinde yer almadığı ve dolayısıyla anılan taşınmazın mirasçılar arasında paylaştırılmadığı dosya kapsamıyla sabit olup; mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle anılan taşınmazın da taksim sözleşmesi kapsamında kabul edilmesi suretiyle sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması,mirasbırakanın taşınmazını satmasını gerektirecek haklı ve geçerli bir nedeninin bulunup bulunmadığının , mirasbırakanın asıl amaç ve iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, toplanmış ve toplanacak tüm delillerin değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; davaların birleştirilmesi hâlinde, birleşen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini koruduklarından her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinde kuşku bulunmadığı halde birleştirilen dava konusu 172 ada 4 sayılı parseldeki 21 numaralı bağımsız bölüm yönünden asıl davada hüküm kurulmuş olması da soğru görülmemiştir.
    Davacıların (asıl-birleştirilen) temyiz itirazları değinilen yönden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi