MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların davaya konu ana taşınmazdaki 8985 ada, 2 parseldeki A 36 blok 8 nolu (...) ve 8987 ada, 2 parseldeki A1 blok 8 nolu (...) bağımsız bölümün maliki olduklarını; davalının da yönetim planı uyarınca geçici yönetim olduğu; davacılarca yeni yönetim ve denetimin seçimi için davalı tarafından gerekli işlemlerin yapılması için ihtarname ile talepte bulunulduğu ancak olumlu yanıt alınamadığı; davalı tarafından gerekli işlemlerin de (işletme projesi hazırlanıp ve tebliğ edilmeden gider avansı toplanması, faaliyet ve denetim raporu hazırlanmaması vs.) yerine getirilmediği; sosyal tesislerin de usulsüz şekilde 3. kişilere ticari işletme şeklinde kiraya verildiği; 807 malikinin imzasını içeren 79 adet dilekçenin davalıya verilmek istendiği ancak alınmadığı, bunun üzerine iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği ancak yine alınmaması üzerine bila tebliğ iade döndüğü beyanla KMK"nın 29/2. maddesi gereğince site maliklerinin 1/3"ünün istemine rağmen KMK"nın 38. maddesine aykırı olarak görevini yapmayan dava yerine yeni kurulu atanması istenilmiş, davacılar vekili dava açıldıktan sonra 19/04/2015 tarihinde blok temsilci seçimine ilişkin toplantıların yapıldığını belirterek blok toplantı tutanaklarını dosyaya sunmuş ve davanın konusunun kalmadığı, toplantı yapılıp yeni yönetim oluşturulduğu, ancak yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiş, mahkemece; kat mülkiyetine tabi yerlerde kat malikleri kurulu toplantısını yönetici yapabileceği gibi yönetici bu görevini yapmaktan kaçınırsa kat maliklerinden herhangi birisinin toplantıyı bizzat yapması mümkün olduğu, davacılar 1/3"ü aşan oranda imza toplayıp olağanüstü toplantı yapılmasını talep etmiş olmasına rağmen geçici yönetim toplantı yapmaktan kaçınmış ise bu durumda davacıların yapması gereken şey toplantıyı bizzat kendileri organize ederek yapmak olduğu, davacılar 1/3 oranda imza toplayıp, olağanüstü toplantı yapılması için gerekli koşulları oluşturmuş olmasına rağmen yönetimin toplantıyı yapmaktan kaçınması üzerine mahkemeye dava açmaları hatalı olduğu, gerekçeleri ile dava açıldığı tarih itibariyle haklı görülmediğinden konusu kalmayan davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava niteliği itibari ile hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın konusuz kalmadığı yönünde gerekçede değerlendirmede bulunulmuş olmakla konusuz kalan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurularak davanın açılma tarihindeki haklılık durumuna göre tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumluluklarının tespiti gerekirken davanın reddine karar verilerek vekalet ücreti ile yargılama giderinden davacının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/07/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.