Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14447
Karar No: 2015/7847
Karar Tarihi: 13.04.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/14447 Esas 2015/7847 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/14447 E.  ,  2015/7847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının davalı işveren nezdinde 01.04.1983 ile 01.06.1984 tarihleri arasındaki hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ..."a ait işyerinde 01.04.1983 tarihinde asgari ücret üzerinden 1 gün süre ile çalıştığı ve bu çalışmasının sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 01.04.1983 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin ... unvanlı 52530 sicil numaralı işyerinden 18.11.1983 tarihinde Kuruma intikal ettiği, davalı işyerinden dönem bordrolarının Kuruma verilmediği, davacı tanıklarının beyanlarının alındığı ve tanıkların davacının çırak olarak işe girip çalışmasına kesintisiz olarak devam ettiğini bildirdikleri anlaşılmaktadır.
    Bu davada çözümlenmesi gereken hukuki sorun, hangi durumda gerçek bir çıraklık ilişkisinden söz edileceği noktasında toplanmaktadır. Çıraklık Kanunu"na göre kurulan çıraklık okullarında okuyanlar çırak sayılır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemede, bir başka ifade ile davacının dava konusu dönemde çırak olup olmadığına karar verirken çıraklık sözleşmesi hükümlerine göre değil, çalışma ilişkisine bakarak bir sonuca varmalıdır. Gerçekten Çıraklık Sözleşmesinde akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma değil, bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyor ise bu durumda, çıraklık ilişkisinden söz edilemez. Zira burada gerçekleşen; işçinin emeğiyle işyeri ve işverene katkıda bulunmasıdır ki bu da ancak bir hizmet ilişkisi ile söz konusu olur. Kişi Kurumca çırak olarak bildirilmiş ise, çırak olmadığını ispat külfeti kişiye düşer. Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği tespit etmek, daha doğrusu davacının davalı işyerinde çırak olarak çalışmakta iken 19 yaşından gün almaya başladığı tarihten itibaren çırak olarak mı yoksa üretime yönelik mi çalıştığı sorusuna cevap bulabilmek için “çalışma ilişkisine ve biçimine” bakmak gerekmektedir.
    506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda, 28.01.1967 doğumlu olan davacının mahkemece sigortalı kabul edilen 01.04.1983 tarihinde 18 yaşından küçük olması ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının üretime yönelik çalışmasının hangi tarihte ve ne şekilde başladığına dair araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş, işyerinin dönem bordrosunu Kuruma vermediği anlaşıldığından, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, mahkemece daha önce beyanı alınan ve komşu iş yerinde çalıştığını belirten tanıkların bu nitelikte olup olmadığını denetlemek ,davacının bu dönemde davalı işyerinde yaptığı işin niteliğini tespit etmek, davacının işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıp katılmadığını veya meslek ve sanat eğitimi alıp almadığını, davacının üretime yönelik çalışmasının hangi tarihte ve ne şekilde başladığını açık ve net şekilde belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Öte yandan 506 sayılı Yasanın 60/G maddesinde 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlayacağı, bu tarihten önceki süreler için ödenen malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayısı hesabına ekleneceği bildirilmiştir. Aynı Yasa"nın Geçici 54. maddesi "01.04.1981 tarihinden önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi hükmü uygulanmaz" hükmünü amirdir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı işveren vekili ile davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi