3. Hukuk Dairesi 2018/5962 E. , 2018/12266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 05.07.2010 tarihli inceleme raporuna göre Dr. ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp kliniğinde çalışan pratisyen hekimlerin elde ettiği puanlar dikkate alınmadan yeniden hesaplanan hizmet puan ortalaması ve net performans puanlarına göre yapılması gereken ek ödeme ile yapılan ek ödemenin karşılaştırılması sonucu toplam 344.876,49 TL. fazla ve yersiz ödeme yapıldığının belirlendiğini, rapora ilgililer tarafından itiraz edilmesi üzerine konunun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yeniden değerlendirilerek yapılan hesaplama sonucu davalıya 8.365,96 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, davalıya rızaen ödeme konusunda çıkarılan ihtarata rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 8.365,96 TL"nin her ödeme dönemi için ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı; davanın 60 günlük sürede açılmadığını, fazla aldığı iddia edilen dönemle şu anda aldığı ek ödeme döneminin karşılaştırılması durumunda fazla aldığı bir miktarın bulunmadığını hatta eksik ödeme aldığını, acil serviste müdahalenin doktorlarca ortak yapıldığını, hastane kayıtlarında ise hastaların doktorlar ve pratisyenler arasında eşitsizlik yaratmayacak şekilde rastgele dağıtıldığını, bu nedenle hastane kayıtlarının güvenli olmadığını, muhasebe işlemlerinin kendisinin görev ve yetkisi dışında olduğunu, hesaplamanın yanlış yapılmasında hatasının veya hilesinin bulunmadığını, hekimler tarafından yapılan işlemlerin döner sermaye sisteminde ilgili hekim adına kaydedildiğini, ancak asistan hekimler tarafından yapılan işlemlerin kaydedilmediğini, adına yersiz ve fazla ödeme yapıldığının kabulü halinde dahi iade istenemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının yersiz ödemenin iadesini idari yargıda dava açma süresi olan 60 günlük süre içinde istemediği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.04.2017 gün, 2015/19147 Esas, 2017/5761 Karar sayılı ilamı ile " ...Hukuk Genel Kurulu"nun 25.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E., 1984/997 K. sayılı kararında herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği düzenlendiği, somut olayda, doktor olan davalıya yersiz olarak döner sermaye ek geliri ödemesinin yapıldığı ve ödemenin hatalı olduğunun ileri sürüldüğü, bu durumda hatalı ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek, tarafların tüm delilleri toplanıp, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde acil tıp asistanı olarak çalışan davalının bu sırada muayene ettiği hasta puanlarının uzman doktor yerine adına yazıldığı bu nedenle davalıya 5.642,70 TL fazla ödeme yapıldığı, uzman doktor adına yazılmış olsaydı bu paranın servis havuzuna gideceği, 12.05.2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik"e göre Sağlık Bakanlığı ve Hazine"nin hastanenin toplam gayrisafi hasılatından pay aldıklarından herhangi bir gelir kayıplarının sözkonusu olmadığı, hastane çalışanlarına dağıtılacak toplam gelir miktarında değişiklik olmadığı, Hazine veya Sağlık Bakanlığı"nın payını aldığı, servis havuzundaki görevliler tarafından talep olunması halinde iade borcunun sözkonusu olabileceği bu nedenle davacının davalıdan sebepsiz zenginleşmeye göre alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; Sağlık Bakanlığına Bağlı Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümlerine dayanılarak, davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Aynı yasanın 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için mahkemenin, gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi/ bilirkişi kurulu aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştırSomut uyuşmazlıkta; dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 08.07.2013 havale tarihli YMM Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 2009 yılı Aralık ayı ile 2010 yılı mayıs ayı tarihleri arasında muayene ettiği hasta puanlarının davalı üzerine yazıldığı, oysa Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 5. maddesinin 1. fıkrasının ö bendinde " ... Eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan klinik şefi, şef yardımcısı, başasistan ve uzman tabipler puanlandırılır..." şeklinde düzenleme bulunduğu, uzman adına yazılması gereken puanların davalı adına yazılması sonucunda 6.263,10 TL fazla ödeme yapıldığı yönünde görüş bildirmiştir. Tarafların rapora itirazı üzerine yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Baştabip Yardımcısı ( emekli) SUT Sorumlu Uzmanı bilirkişiden alınan 24/01/2014 tarihli raporda ise; davalıya acil kliniğinde görevli iken ek ödeme şeklinde ödenen paranın Sağlık Bakanlığı uygulamasına göre acıl kliniğinin havuzuna gitmesi gerektiği, hazinenin gelir vergisi ve damga vergisini başlangıçta kestiğinden başkaca alacağı olmadığı servis havuzunda toplanan paranın görevlilerce paylaşıldığı, havuzda toplanması gereken paralar konusunda doktorların hak talep edebileceğini belirttiği, davacı tarafın rapora itiraz ettiği, Halk Sağlığı ve Adli Tıp Uzmanı bilirkişinin 05.07.2014 tarihli raporunda, davalı doktora yapılan ödemelerin 12.05.2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 17. Maddesi B-Eğitim ve araştırma hastanesi, 2) bir kliniğe bağlı olarak çalışanlar 2.3) asistanlar için yapılan formüle göre hesap edildiğinin kabulü gerektiğini, davaya konu edilen Defterdarlık Muhasebe Denetmenliğinden hazırlanan 02.07.2010 tarihli raporu inceleme bölümünün 4. maddesinde davalı için belirtilen Yönetmelik hükümlerinin yanlış yorumlandığı, asistanların uzman gibi değerlendirilerek pratisyen hekimlerin de diğer personel olarak net performan puan üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığı, pratisyen hekimlere yapılacak ödemelerde Yönetmeliğin, 17. maddesi, B) Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, 4) bir kliniğe bağlı olarak çalışmayanlar 4.1 ve 4.2"deki net performans puanı üzerinden hesap yapılması gerektiği, mevcut ödemeler için yapılan hesaplamada birçok indikatör ele alındığından ve bu indikatörleri belirleyen hususlar dosya içerisinde bulunmadığından ödemelerin doğruluğunun teyit edilemeyeceğini, yapılan hesaplamada fazla ve yersiz ödemenin sözkonusu olmadığının kabulü gerektiğini görüş olarak bildirmiştir. Rapora davacı itiraz etmiştir.Dosya kapsamındaki bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır.
Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut uyuşmazlıkta; yargılama sırasında farklı üç bilirkişiden ayrı ayrı rapor alındığı, alınan raporlardan Baştabip Yardımcısı ( emekli) SUT Sorumlu Uzmanı bilirkişiden alınan 24/01/2014 tarihli rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu hükme esas rapor ile 08.07.2013 havale tarihli YMM Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor arasında çelişki bulunduğu Halk Sağlığı ve Adli Tıp Uzmanı bilirkişinin 05.07.2014 tarihli raporunun ise yetersiz olduğu zira davalıya yapılan ödemelerin hesaplanmasında kullanılması gereken indikatörler hususunda açıklama yapılması ve gerekli belgelerin temini ile ek rapor alınması gerektiği bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.Buna göre, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları çelişkili ve yetersiz olup, çelişki ve eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiştir.
O halde mahkemece; ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde davalıya yapılan usulsüz bir ödeme olup olmadığı konusunda, aralarında (emekli Sayıştay denetçisi) bilirkişinin de bulunduğu döner sermaye ek ödemeleri konusunda uzman kişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden, daha önce alınan dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarındaki eksiklik ve çelişkileri giderecek, somut olayı tam olarak yansıtan, gerekçeli ve Yargıtay denetimine
elverişli rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.