1. Hukuk Dairesi 2014/19448 E. , 2017/3975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1 nolu bağımsız bölümü adına kredi çekilip kendisine verileceği inancıyla davalı şirkete, onun da diğer davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedeli olarak verilen çeklerin karşılıksız çıktığını ileri sürerek hata, hile ve muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, yargılamaya katılmadıkları gibi davaya cevap da vermemişlerdir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalılara temlikinin hile suretiyle gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilin karar, Dairece; ‘’ Her ne kadar, Borçlar Yasasının 53. vd. maddeleri uyarınca, Ceza Mahkemesinin beraat kararı genel mahkemeyi bağlamaz ise de, orada belirlenecek olguların eldeki dava bakımından bağlayıcı olacağı açıktır. O halde, derdest bulunduğu anlaşılan ... 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesi, gerçekten de mahkumiyet kararı çıkması halinde son kayıt maliki davalı ...’in taşınmazı edinmesinde ikinci el olduğu gözetilerek iyi niyetli olup olmadığı üzerinde durularak aşağıda açıklandığı şekilde bir araştırma ve inceleme yapılması gerekeceği, iyiniyetli olduğunun belirlenmesi halinde de Türk Medeni Yasasının 1023. maddesi gereğince iyiniyetinin korunacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, son kayıt malikinin iyi niyetli olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmaksızın neticeye gidilmiştir…. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, taraf delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, dava konusu edilen bağımsız bölüm 1 nolu mesken olduğu halde, hüküm yerinde 31 nolu bağımsız bölüm hakkında iptal ve tescil kararı verilmiş olması da doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde çekişmeli taşınmazın hile ile davalı şirkete devredildiği ve diğer davalı ...’in de iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin öteki temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.
Ancak; dava 50.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, mahkemece yapılan keşif sonucu çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle toplam değeri 80.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Bu durumda, hüküm altına alınması gereken nispi karar ve ilam harcının; davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden eksik harca hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve harçta kamu düzenini ilgilendirdiğinden hükmün ( 2. ) bendinin tümden çıkartılmasına, yerine "" Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.464,80 TL haçtan, davacı tarafından yatırılan 675,00 TL peşin harç ile 290,35 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.499,45 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, "" cümlesinin yazılmasına, davalı ..."ın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.