
Esas No: 2016/276
Karar No: 2017/6457
Karar Tarihi: 18.09.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/276 Esas 2017/6457 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Terzili köyünde yapılan orman kadastrosu çalışması sırasında kendisine ait taşınmazın orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek yapılan tespite itiraz ederek adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın reddine, parsel ile 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 104 ada 1 sayılı orman parseli içinde kalan (A) ve (C) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazların uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak davanın reddine dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; dava konusu taşınmazların bir kısmının parsel sayılı taşınmazlar kapsamında kaldığı zannıyla taşınmazların kadastro tutanak aslı ve ekleri dosya kapsamına alınmış, yargılama sonunda ise taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiştir. Davacı tarafından dava edilen taşınmazların orman vasfı ile tespit edilen Beypınarı köyü 104 ada 1 sayılı taşınmaz kapsamında kaldığı belirlendiğine göre eldeki davada 186 ada 1, 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu değildir. Bu haliyle dava konusu olmadığı halde, tutanak aslı getirtilen 186 ada 1, 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak olağan yollarla kadastro işlemlerinin tamamlanması için tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmemiş olması doğru değilse de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hüküm fıkrasının 1, 2, 3, 4 bendlerinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “Dava konusu olmayanarsel sayılı taşınmazlara ait dosyada bulunan tutanak asılları ve eklerinin olağan yollarla kadastro işleminin kesinleşmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.