Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14282
Karar No: 2018/20381
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14282 Esas 2018/20381 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/14282 E.  ,  2018/20381 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 20.12.2004 tarihinden itibaren satış müdürü olarak çalıştığını, 30.05.2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin, mesai saatlerinin çok üzerinde, hafta sonu ve ulusal bayramlarda çalıştırıldığını, bu alacak ücretlerinin kendisine ödenmediğini, sık sık şehir dışı toplantılarına katıldığını, kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, ayrıldığı tarihteki brüt aylık ücretinin 5.265,00 TL olduğunu, beyan ederek: fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; Fazla çalışma ücreti, Hafta tatili ücreti, Yıllık ücretli izin alacağı, ulusal bayram ve tatil günleri olacağı olmak üzere toplamda 250,00 TL ye tekabül eden alacaklarının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıya ait işyerinde 20.12.2004-30.05.2014 tarihleri arasındsa 9 yıl 5 ay 10 gün süre ile ilaç ve tıbbi malzeme satış müdürü olarak çalışmış olup Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2011 yılından sonra toplam 68 gün kullanılmayan yıllık ücretli izninin bulunduğu kabul edilmiş ve karşılığı alacak miktarı hesaplanmıştır. Mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma karar vermek için yeterli değildir.
    Dosya içerisinde bulunan ücret bordroları incelendiğinde, iş akdinin son bulduğu 2014 yılı Mayıs ayı bordrosunda ""diğer ücretler"" başlığı altında brüt 2.457,00 TL ödendiği, bordroda ayrıca yıllık ücretli izin sütunu bulunmakla birlikte bu sütunun karşısında bir tahakkuk bulunmadığı; 2013 yılı Ocak ayı bordrosunda ise ""ödenen yıllık izin miktarı"" olarak brüt 4.160,00 TL tahakkuk ettirildiği ve bordroların imzalı olduğu görülmektedir.
    Davalı, her iki bordroda yer alan tutarların da ""kullanılmamış yıllık ücretli izinlerin"" karşılığında ödendiğini savunarak bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Hal böyle olunca, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asilin 2014 yılı Mayıs ve 2013 yılı Ocak aylarına ait ücret bordroları konusunda beyanı alınmalı, imzaya ve içeriğine karşı diyecekleri sorulmalı, sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre yapılan ödemelerin yıllık ücretli izin alacağına yönelik olup olmadığı netleştirilmelidir.
    2013 yılı Ocak ayı ücret bordrosunda yazılı miktarın yıllık ücretli izin alacağı karşılığı ödendiğinin tespiti halinde, Mahkemece; iş akdinin devamı sırasında hak edilen yıllık ücretli izinlerin karşılığının bu izinler kullandırılmadan ücret olarak ödenmesinin mümkün bulunmadığı ve izin hakkının akdin feshi ile birlikte ücret alacağına dönüştüğü dikkate alınarak; ödeme tarihine göre, ödenen tutarın karşılığı yıllık izin süresinin belirlenerek bu sürenin kullanılmayan yıllık izin süresinden düşülmesi şeklinde bir yöntemin benimsenemeyeceği; bordroda yazılı tutarın ancak ve ancak 30.05.2014 olan fesih tarihindeki son ücrete göre hesaplanan alacak miktarından mahsup edilmesi gerekeceği gözden kaçırılmamalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi