22. Hukuk Dairesi 2017/14284 E. , 2018/20382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 20.10.2004 ilâ 26.11.2007 tarihleri arasında davalı işveren şirkete ait işyerinde kesintisiz bir şekilde çalıştığını, iş sözleşmesinin yersiz bir tutanağa istinaden haksız ve bildirimsiz bir şekilde feshedildiğini, işverenlikçe ileri sürülen fesih gerekçelerinin gerçeklere ve hukuka aykırı olduğunu, 6 iş günü içerisinde yapılması gereken feshin bu süre geçtikten sonra icra edildiğini, müvekkilinin savunmasının da alınmadığını, davalı işveren şirketin şikâyeti üzerine müvekkili hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılaması neticesinde ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/401 esas sayılı dosyası üzerinden beraat kararı verildiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurlu eyleminin bulunmadığını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 20.10.2004 tarihinde davalı şirket bünyesinde “Müşteri Hizmetleri Sorumlusu” olarak çalışmaya başladığını, 12.04.2007 tarihinde Bağlar Şubesine “Şube Müdürü” olarak atandığını, işverenin güvenini kötüye kullanarak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle tutulan tutanaklara istinaden 26.11.2007 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/11- e fıkrası uyarınca iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının şubenin cirosunu arttırmak amacıyla müvekkili şirketin anlaşmalı müşterisi adına hayali faturalar düzenlediğini, bu eylemiyle hem müvekkili şirketin kendisine vermiş olduğu yetkileri kötüye kullandığını hem de şirketin ticari itibarını zedelediğini, bu hususun müvekkili şirketin sözleşmeli müşterisi tarafından yapılan şikâyetler sonucunda tespit edildiğini ve davacıdan savunma istendiğini, davacının savunmasında söz konusu işlemi yaptığını kabul ettiğini, iş sözleşmesinin de bu nedenle haklı olarak feshedildiğini, davacı aleyhine güveni kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasında “sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli delil elde edilememesi” denilmek suretiyle beraat kararı verildiğini, ayrıca Mahkeme tarafından davacı hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından soruşturma açılması için Savcılığa ihbarda bulunulmasına karar verildiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, haklı sebeple iş akdini feshettiğini iddia eden işverenin bu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminat gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davalı işveren, davacının güvenini kötüye kullanarak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle iş akdine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi uyarınca 26.11.2007 tarihinde son verildiğini savunmuş olup; davacının, olaya ilişkin 21.11.2007 tarihli savunmasında davalının müşterisi olan Sanovel İlaç A.Ş adına faturalandırılan 17 adet tutarları yüksek bedelli kargoların tamamen hayali olduğunu, bu kargoları kesmesindeki amacının şubenin cirosunun düşük olduğu dönemde ciroyu yüksek tutmak adına olduğunu, işlemin tarafınca yapıldığını, şube personeli ile bir ilgisinin bulunmadığını, yapılan hatayı kabul ettiğini beyan ettiği görülmektedir.
Davacı yan, savunmanın baskı altında alındığını iddia ve ispat etmediği gibi davacı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle açılan ve ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/401 esasında görülen ceza davasında her ne kadar Mahkemece delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş ise de; sözü edilen kararın gerekçesinden davacının sahte fatura düzenleyip bu faturaları kullanarak kendisine menfaat temin etmek amacıyla davalının müşterisi olan dava dışı Sanovel A.Ş isimli firmadan fatura bedellerini tahsil etmek istediği, bu eylemlerin resmi belgede sahtecilik ve teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçuna konu olabileceğinin kabul edildiği ve davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya içeriği ile davacının işverenin güvenini kötüye kullandığı ve doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışlarda bulunduğu ve feshe konu eylemleri öğrenen davalı işverenin derhal fesih hakkını kullandığı, feshin haklı nedene dayalı olduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı sonucuna varılmakla açılan davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 27.09.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.