3. Hukuk Dairesi 2016/21884 E. , 2018/12328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 04.12.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av.... ile davacı vekili ...... Acar geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; katkı payı alacağı ile birlikte açtığı ziynet eşyası ve ev eşyası alacağına ilişkin davasında, taraflar arasında görülen boşanma davasının derdest olduğunu, taraflar boşanma aşamasına geldiğinde davacının, düğün ve nişanda takılan değerli eşyalarını ve evlilik süresi içinde edindikleri tüm malları davalıya bırakarak evden ayrıldığını ileri sürerek ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının aynen veya bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş, ziynet eşyalarına ilişkin talebin tefrikinden sonra verdiği beyan dilekçesinde; boşanma davası sürerken davacının baskılara dayanamayarak bir kısım giyeceklerini olduğu ufak bir çantayı alarak evden ayrıldığını, ziynet eşyalarının bir kısmı ile derdest mal paylaşımı davasına konu olan, davalı adına kooperatif hissesi alımına harcandığını, daha sonra bu kooperatif hissesinin davalı tarafından devredildiğini, ancak aldığı parayı davacıya iade etmediğini,davalının takıları kendisininmiş gibi rahatlıkla harcadığını ileri sürmüştür,
Davalı; ziynetler ile kooperatif hissesi alımı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının hiçbir sebep yokken ağabeyi ile eve gelerek, tüm özel eşyalarını ve ziynet eşyalarını alarak evden ayrıldığını, ev eşyalarının kendisi tarafından evlenmeden önce alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Anayasa"nın 141 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmıştır. Aynı zorunluluk HMK"nun 297"nci maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Aynı maddenin birinci fıkrasının c bendinde hükmün;"Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkartılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği belirtilmiştir.
Eş söyleyişle, hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda, ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hâkimin, böyle bir yöntemi izlemesi halinde, maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır
Somut olayda, hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanmamıştır. Diğer bir anlatımla, hükmün gerekçe kısmında belirtilen nedenlerden, davanın kısmen kabulü nedeni anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, hükmün gerekçesiz olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.