20. Hukuk Dairesi 2017/915 E. , 2017/6513 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 29/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili Av.... tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/09/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... ile davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile kat irtifaklı ve 12 bağımsız bölümden oluşan anataşınmazdaki davalıların 05.10.2008 günlü toplantıda almış oldukları karar ile anataşınmaza yönetici seçip aidat belirlediklerini, alınan kararlar için yasal çoğunluğun bulunmadığını ileri sürerek usul ve yasaya aykırı kat malikleri kurulu kararının yok hükmünde sayılmasını talep etmiş, mahkemece verilen husumetin yöneticiye yönetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddi kararı, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 13.12.2011 tarih 2011/6088 Esas 2011/12805 Karar sayılı ilamı ile “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33.maddesine göre kat malikleri kurulunca alınan kararların iptali davalarında bu kararın oluşmasına olumlu oyları ile katkıda bulunan kat maliklerinin davaya dahil edilmesi ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi gerekmekte olup, mahkemece kat malikleri kurulu kararını imzalayan ve kat maliki olmayan kişilerin hangi bağımsız bölüm maliklerini temsilen bu toplantıya katıldıkları hususu ile kat maliklerini temsilen usulüne uygun vekaletnameleri bulunup bulunmadığı araştırılarak bu kişilerde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur. Usul ve kanuna uygun bozma ilamına mahkemece uyulduktan sonra davalı tarafa bozma ilamındaki hususlar doğrultusunda delillerini ileri sürmeleri için süre verilmesine rağmen, süresi içerisinde davalı tarafça 05.10.2008 günlü kat malikleri toplantısında kararı imzalayan ve kat maliki olmayan kişilerin hangi bağımsız bölüm malikini temsilen bu toplantıya katıldıkları hususu ile kat maliklerini temsilen usulüne uygun vekaletnamelerinin bulunduğu hususu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 01.11.2013 tarih 2013/2013/14686 Esas 2013/14457 karar sayılı ilamı ile “davacının iptalini istediği 05.10.2008 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına katılmadığının anlaşıldığı, toplantıda alınan kararların iptal edilinceye kadar geçerli olduğu ve yok hükmünde olmasını veya mutlak butlanla hükümsüz sayılmasını gerektiren bir neden de olmadığı, bu nedenle altı aylık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açılan davanın reddi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; mahkemece Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 01.11.2013 tarih 2013/2013/14686 Esas 2013/14457 karar sayılı bozma ilamındaki hususlar doğrultusunda inceleme yapılarak karar verildiği anlaşıldığından, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.480.-TL vekalet icretinin davacılardan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 19/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.