17. Ceza Dairesi 2017/4450 E. , 2018/9490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 141. maddesi; zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alınmayı hırsızlık suçunun temel şekli olarak kabul etmiş, aynı Kanun"un 142. maddenin 2. fıkrasının (b) bendinde; suçun, elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle, ya da özel beceriyle işlenmesi hali nitelikli hırsızlık suçu olarak yaptırıma bağlanmış, aynı fıkranın son bendinde ise; (b) bendinde belirtilen suçun, beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı işlenmesini cezanın ağırlatıcı nedeni saymıştır.
Görüldüğü gibi, 5237 sayılı Kanun"un 142. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendiyle, elde veya üstte taşınan eşyanın; a) Çekip almak suretiyle, b) Özel beceriyle çalınması; Nitelikli hırsızlık olarak düzenlenmiştir. Elde veya üstte taşınan eşyanın özel beceriyle çalınması; kişinin taşınır malı üzerindeki her türlü gözetim, dikkat ve uyanıklığını azaltabilecek veya aşabilecek şekilde el çabukluğu ve özel beceriyle kişinin üzerinden veya bedeniyle doğrudan bağlantılı yerden bir şeyin çalınmasıdır. Mağdurun omzunda asılı bulunan çantanın açılıp içerisinden cüzdanının çalınması bu bent kapsamındadır.
Somut olayda, müşteki 17.10.2012 tarihli kolluk ifadesinde, postaneye yardım parasını çekmek için gittiğini, görevlinin bu parayı eline verdiğini, paralar elinde iken sanığın kendisine “Teyze paranı çantana koy"" dediğini ve kendisinin elinde ki parayı alarak çantanın içine koyduğunu, çantanın içine baktığında paranın olmadığını farkettiğini beyan etmesi ile müştekinin 10/07/2013 tarihli celsede “görevli bana dekontu imzalatırken parayı bankonun üzerine koymuştu, bankonun üzerinden 250,00 TL’yi bir erkek şahıs alarak kaçtı.” şeklinde beyanda bulunması ile 04/07/2014 tarihli celsede ise “Görevli, bana dekontun içinde parayı elime verdi, sanık elimden paraları alıp kaçtı.” demesi karşısında, müştekinin aşamalarda ki beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve sanığın eyleminin TCK’nın 141/1, 142/1-b veya 142/2-b maddelerinden hangisini oluşturduğu tüm ayrıntıları ile karar yerinde tartışılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de ;
2-Müşteki mahkemede dinlenerek beyanları arasında ki çelişkiler giderildikten sonra, sanığın eyleminin TCK’nın 141/1. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilecek olursa; hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.