Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6992
Karar No: 2017/6517

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6992 Esas 2017/6517 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6992 E.  ,  2017/6517 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/09/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden gelmedi, karşı taraftan davalı geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 28/12/2009 havale tarihli dava dilekçesi ile tapuda miras bırakanlarıadına kayıtlı, 13.04.1945 tarih, 12 cilt, 66 sahife ve 120 sıra nolu tapu kaydının miras bırakanlarına iskanen verildiğini, 1959 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalışma alanı dışında bırakıldığını, revizyon görmediğini ve halen ormanı içerisinde bırakıldığını, tapu sicillerinin tutulmasından Devletin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 7.100,00.-TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra tarihsiz ve harçlandırılmamış ıslah dilekçesi ile dava değerinin bilirkişi raporu ile belirlen değer olduğunu (2.205.600,20.-TL) belirtmesi üzerine; mahkemece, bu değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13.05.2014 gün ve 2014/1 E. - 13207 K. sayılı kararıyla "...Davacının dayandığı tapu kaydının 2510 sayılı göre oluşturulduğu anlaşılmış olup, bu tapulara geçerlilik tanıyan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesinin ilgili hükmü iptal edildiğinden artık iskan tapularına değer verme olanağı kalmamıştır. Dava konusu taşınmaz, Devlet ormanı içinde kaldığı gerekçesiyle tespit harici bırakıldığı ve iskan tapularına değer verme olanağı da kalmadığından, Devletin TMK’nın 1007. maddesi kapsamındaki kusursuz sorumluluk halinden söz edilemez. Davanın bu gerekçeyle reddi yerine, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuş, davacı tarafça karar düzeltme istenmesi üzerine, bu kez aynı Dairenin 25.12.2014 gün ve 2014/22618 E. - 31628 K. sayılı kararıyla "...Dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgelerden taşınmazın bulunduğusınırları içinde kalan ormanında 3116 sayılı Kanununa göre ilk orman tahdidi çalışmalarının 1938 yılında yapıldığı, daha sonra 1979 yılında 6831 sayılı Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi çalışmalarının, 1989 yılında ise 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2-B çalışmalarının tamamlandığı ve tüm bu çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kalma durumunda bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır.
    Hatta dava dilekçesinde açıkça kabul edildiği ve 04.02.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere taşınmazın 1940 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır.

    Konuya ilişkin 3402 sayılı Kanunun 45.maddesinin üçüncü fıkrasındaki (orman sınırları içinde kalan veya iskan suretiyle veya toprak tevzii yoluyla verilen yerler...) ifadesinden (...Orman sınırları içinde kalan...) cümlesi anayasa mahkemesince 13.06.1989 tarih ve 1989/7 E. - 1989/25 K. sayılı karar ile iptal edilmiştir.
    Tüm bu anlatımların ışığında davacının murisine verilen iskan kaydının kadastro tapusuna dönüşmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
    Bu itibarla davacının malik olduğunu belirleyen hukuken geçerli bir kayıttan bahsetmek olanağı söz konusu değildir.
    Aksi düşünülerek iskan kaydının kişiyi malik kıldığı kabul edilse bile bu kere de 1940 yılında kamuya tahsis edilerek hukuken orman haline dönüştürülen bir taşınmazın dava tarihi itibariyle 221 sayılı Kanunun 1, 2 ve 4. maddeleri uyarınca bedelini talep etme imkanı ortadan kalkmıştır, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekir..." şeklindeki farklı gerekçe ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının dayandığı tapu kaydının Nisan 1945 tarih, 12,66,120 numara ile miras bırakanı adına 2510 sayılı Kanuna göre iskanen oluşturulduğu, çekişmeli taşınmaz 1940 yılından itibaren orman tahdidi içinde kaldığı gibi; 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında da orman olması nedeniyle tespit harici bırakıldığı, dayanılan tapu kaydının yasal değerinin ve Devletin bu tapu kaydından dolayı tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığı belirlenerek, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin . sayılı ve 25/12/2014 gün 2014/22618 E. - 31628 K. sayılı kararlarına uygun olarak davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olduğuna göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."ye yükletilmesine 19/09/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi