3. Hukuk Dairesi 2017/442 E. , 2018/12361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ...’ın AN ......... no.lu sözleşmenin abonesi olduğunu, davalı şirketin de fiili kullanıcı olup şehir ve kasabalarda abonelere su satış nizamnamesi ve tarifeler yönetmeliğine göre dava konusu borçtan sorumlu olduğunu, davalıların 13/8/2007 günü itibariyle 11.80 TL tahakkuksuz , 20.260,39 TL gecikme cezası , 39.427,84 TL su bedeli ve 7,00 TL açma kapama bedeli olmak üzere toplam 59.707,03 TL borcu bulunduğunu, davalıların sarf ettikleri suyun bedelini herhangi bir neden göstermeden ödemediklerini ileri sürerek borcun tahsili amacıyla başlatılan takipte davalıların vaki itirazlarının iptal edilerek, %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket; icra takibine konu edildiği gibi bir borcu olmadığını, gönderilen faturaların tamamının gününde ödendiğini, 1993 yılından başlamak suretiyle böyle bir borç çıkarılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, su sayacına müdahale olduğu şeklindeki iddianın doğru olmadığını, kendileri tarafından su sayacına herhangi bir müdahale olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... da davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; ...... 3 İcra Müdürlüğünün 2006/906 E. sayılı dosyasına davalının vaki itirazının 3.956.59 TL hakkında iptaline, asıl alacak olan 3.509,45 TL hakkında takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, yargılama gerektiğinden tazminat tayinine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2012 tarih, 2012/3888 E. - 10671 K. sayılı ilamı ile; ‘’ Hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, temyizinde de bilirkişi raporunda 28.05.2002-07.06.2005 tarihleri arasında kullanılan su bedelinin dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını belirttiği, bu durumda mahkemece, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin itirazları da değerlendirilmek üzere dosyadaki belgeler ve davacı kayıtları üzerinde yeniden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği’’nden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın kısmen kabulüne, davacının ...... 3 İcra Müdürlüğünün 2006/906 E. no.su ile yaptığı takibe vaki itirazın kısmen iptaline, davalılar yönünden takibin 6.391,59TL alacak üzerinden devamına, 5.603,80TL yönünden icra takibinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki;
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2012 tarih, 2012/3888 E. - 10671 K. sayılı ilamı incelendiğinde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığının belirtildiği görülmektedir. Bozma ilamından sonra mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında iş bu raporda; ‘’Bilirkişi Ayhan Özkan imzalı raporların dosyadaki belgelere dayanarak hazırlanmış olduğu ve bu raporlardaki görüş ve kanaatlere katıldıkları, bu nedenle bu raporda tekrar olmaması için detaylı hesap özetine yer verilmediğinin’’ belirtildiği görülmektedir. Bu şekilde hazırlanan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun olmadığı, yine Yargıtay denetimine elverişli görülmeyen önceki bilirkişi raporları esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2012 tarih, 2012/3888 E.- 10671 K. sayılı ilamında belirtiği üzere, dosyadaki belgeler ve davacı kayıtları üzerinde yeniden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesidir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.