20. Hukuk Dairesi 2016/802 E. , 2017/6526 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 04.03.2013 tarihli dilekçesi ile tapulu arazisi olan sayılı parselin devamı olan yaklaşık 12.000 m² yüzölçümlü tapusuz taşınmazının, bölgede yapılan orman kadastrosu komisyon çalışması sonucunda orman sınırları içinde bırakılmasına itiraz etmiştir.
Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.04.2015 tarih 2014/9141-2015/3196 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; ""6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinde 6527 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda tapu maliki olmaksızın zilyetlikle hak sahibi olan gerçek kişilerin de dava açabilmesi mümkün hale gelmiştir. Mahkemece, dava konusu parselin orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir. Karara dayanak alınan bilirkişi raporları, dava konusu parsele ait hava fotoğrafları incelenmeksizin memleket haritalarının incelenmesiyle yetinilerek düzenlendiğinden çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli olmayıp bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Yargılamaya konu davanın orman kadastrosuna itiraz olması nedeniyle mahkemece en eski tarihli ve taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce niteliğini kaybedip kaybetmediğinin değerlendirilmesi için 1980"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip birbiri üzerine aplike edilerek önceki bilirkişiler dışında halen ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın konumu, öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği, eylemli durumu, hangi bölümünde hangi ağaçların bulunduğu, sayısı, yaşı, kapalılık oranı, taşınmazdaki dağılımları tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, ağaç yaşı itibarıyla memleket haritasındaki görünümün doğru olup olmadığı, eski tarihli hava fotoğrafında var olduğu bildirilen bitki örtüsünün cinsinin ne olduğu araştırılmalı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine
alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır"" denilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne 28/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4763.68 m² yüzölçümlü dava konusu taşınmazın 24 sayılı Orman Kadastro Komisyonunca orman sınırları içerisine alınması işleminin iptali ile taşınmazın orman kadastro sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında yapılıp 06.02.2013 tarihinde askı ilânı yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları vardır. Genel arazi kadastrosu 1978 yılında yapılıp 1980 yılında kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazın tapulama dışı bırakıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı Orman Yönetimine yükletilmesine 19/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.