Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir.
Öte yandan, İİK. nun 170/b maddesinde, İİK. nun 62 ila 72.madde hükümlerinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, İİK. nun 68/a maddesinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler hakkında da uygulanması gerekir. İİK. nun 68/a maddesinin 2.fıkrasına göre; "Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir." Aynı maddenin 5 .fıkrasında ise borçlunun mazereti olmaksızın duruşmada hazır bulunmaması halinde başka bir inceleme yapılmaksızın itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği, bu hükmün uygulanabilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılmasının şart olduğu düzenlenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, anılan hükmün kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler hakkında uygulanması halinde ise, imzaya itirazın reddi gerekeceğinden, ihtarlı davetiyeye borçlunun mazereti olmaksızın duruşmada hazır bulunmaması halinde başka bir inceleme yapılmaksızın itirazın reddine karar verileceğinin yazılması zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında, İİK. nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipler hakkında da uygulanması gereken İİK.nun 68/a-5 maddesine göre sonuca gidilebilmesi için, mazerete dayanmaksızın borçlunun hazır bulunmaması halinde mahkemece başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın reddine karar verileceği ihtarını taşıyan davetiyenin borçlu asile gönderilmesi gerekip, vekili tarafından hazır edilmesi gerektiğinden söz edilerek vekile, borçlu asili duruşmada hazır bulundurması için süre verilmek suretiyle aynı hukuki sonuca ulaşılması ve dolayısıyla yasanın 68/a-5.maddesinin tatbiki mümkün değildir(Hukuk Genel Kurulu"nun 09.07.2008 tarih ve 2008/12-479 esas, 2008/479 karar sayılı kararı).
O halde, mahkemece, borçluya İİK. nun 68/a-5 maddesinde yazılı meşruhatı içeren davetiye gönderilerek sonucuna göre hareket edilmesi gerekirken, bu prosedür yerine getirilmeden, imzaya itirazın esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Ayrıca yerleşik Yargıtay uygulamasına ve Dairemizin istikrar bulan kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Bu nedenle borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek incelemenin bunlar esas alınarak yapılması gerekir.
Öte yandan, herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır(HGK.nun 06.6.2001 tarih ve 2001/12-466 E. - 2001/483 K. sayılı kararı).
Somut olayda imza incelemesini yapan bilirkişi tarafından incelemeye esas alınan Beyoğlu ...Noterliği"nin .. tarih ve . yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Beyoğlu ...Noterliği"nin .. tarih ve .. yevmiye numaralı imza sirkülerinin fotokopi olduğu, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece anılan rapora dayalı olarak sonuca gidilmesi de doğru değildir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.